ABD’deki son gelişmeler ve Doğu Akdeniz’deki sular
Türkiye’de ve dünyada eskiden bir “Amerikan rüyası” vardı.
Ünlü üniversiteleri.
İş imkanları.
Filmlerdeki gibi köşeyi döneceksin hayali.
Yayla gibi üstü açık, eşarbının uçuştuğu araban olacak meselâ…
O bile ya benzincide çıraklıkla ya da garsonlukla sonlanırdı.
Tek tük mühendislik ya da doktorluk işi bulanlar da çıkardı.
Gittin mi öyle Almanya gibi filan “hadi döneyim, olmuyor” diyeceğin de bir yer değildi.
ABD’yle ilgili yazdığımızda altına döşenenler oluyordu.
Koskoca ABD hiç kötü duruma düşer mi…
Ekonomisi şöyle… efendiliği böyle… dünyanın eeen büyüğü…hiç sırtı yere gelir mi…
Taraflı yazıyorsun… derlerdi…
Ne oldu???
Onlara bir selam çakalım.
Devam edelim.
BÜYÜK ABD RÜYASI
Büyük Amerika hayali yavaş yavaş bitiyor.
Trump bir umuttu.
O kadar yadırganmadı. ABD’liler için “bizden biriydi”.
Sosyal vaatler.
Sınırlara duvarlar çekeriz vaadi bile istihdam açısından oy getirdi.
Vaktiyle bir çay kaşığıyla da olsa mazlum milletlerin alın terinden sıradan ABD vatandaşına da pay düşüyordu.
Onlar giderek daha az… daha az oldu.
EMPERYALİST GÜNLERİN RAHATLIĞI YOK ARTIK
Emperyalist günlerin rahatlığı artık bitiyor.
Bir süredir çare yerine kullanılamıyor.
Ayrılıkçılığa karşı adaylar… siyahlar… Latin adaylar umuttu. Sokakta yaşayanların oylarıyla eyalet yöneticileri seçildi… ama sonuç değişmiyor.
ABD Konut ve Kentsel Kalkınma Bakanlığı’nın yeni raporunda ülkede evsizliğin 2024’te yüzde 18.1 artarak rekor seviyeye ulaştığı belirtildi. 2025’te yeni rekorların kırıldığına hiç şüphe yoktur.
Kriz dönemlerinin kuralıdır. En üst gelir grubuyla en alttakiler arasında makas iyice açılır. Diptekiler iyice dibe itilir. Zenginler daha zengin olur.
Bu, eyaletler arasında dengeye bile yansıdı.
HER SEKİZ KİŞİDEN BİRİ AÇ
USDA’nın son verilerine göre, mayıs ayında yaklaşık 42 milyon kişi (her 8 Amerikalıdan 1’i) gıda kuponu aldı.
Devletin kapanması nedeniyle son rakamlar da yayınlanamıyor bilindiği gibi. Gerçi ABD’de yayınlananların doğruluğu da tartışmalıdır.
Bunların artmış olma olasılığı yüksek. Ona göre okuyun.
ABD nüfusunun yüzde 12’si gıda yardımı için SNAP’e güveniyor. SNAP Ek Beslenme Yardımı Programı, (özgün adıyla Supplemental Nutrition Assistance Program).
SNAP’e katılım ABD genelinde büyük farklılıklar gösteriyor ve en yüksek oranlar New Mexico, Louisiana ve Columbia Bölgesi’nde görülüyor.
Bazı eyaletlerde yüzde 18.
ÇOCUKLAR YAŞLILAR VE ENGELLİLER
Yardım alanların yaklaşık yüzde 39’unu çocuklar, yüzde 20’sini yaşlılar, yüzde 10’unu ise yaşlı olmayan engelli bireyler oluşturuyor.
USDA’ya göre, 2023 mali yılında çocuklu, yaşlı veya engelli bir bireyin bulunduğu haneler SNAP yardımlarının yüzde 83’ünü aldı.
Haneler ortalama olarak ayda yaklaşık 350 dolar SNAP yardımı alıyor.
Günlük ihtiyaç alışverişini karşılamak için yardımlardan yararlanan hanelerin yaklaşık dörtte üçünün geliri federal yoksulluk sınırının yüzde yüzünün altında.
KIRMIZI VE MAVİLER DE AYRIŞIYOR
Amerika’da başka bir ayrışma daha yaşanıyor. Giderek daha fazla düşmanca tavır takınan kırmızı ve mavi eyaletler olarak ikiye bölünmesinde 1960’lardaki sivil haklar döneminden hatta İç Savaş’tan bu yana görülmemiş bir düzeye geçtiği, yeni bir dönüm noktasında olduğu ileri sürülüyor. Siyahların, sarıların, Latinlerin oturduğu eyaletler Cumhuriyetçilerin ve Demokratların yoğun olduğu eyaletler ayrılıyor.
RENKLİLER VE BEYAZLAR YOKSULLAR VE ZENGİNLER AYRIŞIYOR
Güney Kaliforniya Üniversitesi Eşitlik Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan nüfus sayımı verilerinin analizine göre, 2010-2023 yılları arasında Alabama ve Teksas’taki toplam nüfus artışının yüzde 92’sini, Florida’da yüzde 87’sini ve Kuzey Carolina’da yüzde 81’ini renkli seçmenler oluşturdu.
Tahmin edeceğiniz gibi bunlar bir de en yoksul eyaletler.
Ayrışma keskinleşiyor. Artık ABD haritasına yansıyor.
ÇARE
Çare??
“Böyle gitmez” ABD için de söz konusu.
Dengelerin değiştiği bir dönemde.
Yeni seçenekler sunuluyor, gündeme yavaştan getiriliyor.
DAHA İYİ BİR GÜNÜN ŞAFAĞI MI
New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani konuşmalarında Lincoln’e göndermeler yapıyor. 4 Kasım’da Brooklyn’deki zafer konuşmasında beş kez başkan adayı olmuş Eugene Debs’ten alıntı yapmış:
“Güneş bu akşam şehrimizin üzerinde batmış olabilir ama insanlık için daha iyi bir günün şafağını görebiliyorum.”
ABD KOŞULLARINA GÖRE SOSYALİZM
Katılımcıların çoğu Debs’in kim olduğundan belki de bilmiyordu.
Foreign Affairs’teki makalenin yazarı onu, sosyalizmi ABD koşullarına göre uyarlayan bir siyasetçi olarak tanımlıyor ve şöyle devam ediyor:
“ABD sol tarihinde birçok yorumcu sosyalizmi ülke topraklarına yabancı bir şey, dışarıdan ithal bir şey olarak ele alsa da uzun bir ABD sosyalist geleneği var; bu gelenek, bir yönetim vizyonunu, çalışan Amerikalıların savunulması ve bireyselcilik, özgürlük ve yurttaşlık cumhuriyetçiliği değerlerine saygıyla harmanlamıştır.”
Bu açıdan New York seçimleri önemliydi. Hani İstanbul’u alan seçimi alır hesabı biraz.
ABD’de her şey parayla ölçülüyor. Bütçesi, aldığı vergiler vb. açısından çok büyük.
Tepkilerin büyümesi “büyük sermaye” için de bir tehlike.
Buyurun şimdilik buradan kullanın hikayesi.
Ne kadar susturabilirler.
ÇÜRÜME BULAŞICI HASTALIK GİBİ
Toplumda çürüme hızla bulaşıcı hastalık gibi her yanı sarıyor.
Temsilciler Meclisi milletvekilleri geçen hafta Jeffrey Epstein ile ilgili 20.000 sayfadan fazla belgeyi yayınladı.
Kimler yok ki… Demokratı, Cumhuriyetçisi, ünlü artistleri, bakanları…
Batarsak hep birlikte batarız, deniyor sanki.
SEÇMENİN HOŞGÖRÜSÜ ZORLANIYOR
ABD orta sınıfı, seçmenlerin belkemiğidir ve muhafazakârdır. “Partili” olma hoşgörüsünü fena aşındıran gelişmeler bunlar.
Bir yandan yokluk bir yandan her ailede bağımlı bir de üzerine bu ahlâkî sorunlar.
ABD de önümüzdeki dönem, Atlantik sisteminin yer sarsıntısından ve yeni bir dünya düzeninin kuruluşundan payına düşeni alacaktır.
BİZ KAZANIRIZ
Bizi ilgilendiren son söz:
Doğu Akdeniz’de sular daha çok ısınacaktır.
Doğru ittifaklarımızda sağlam durursak göğüsleriz.
Ve “biz” kazanırız!!
ABD-Suudi Savunma Paktı
ABD basınında “ABD-Suudi Savunma Paktı’nın Tehlikeleri ve Tuzakları” yorumu:
“Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın (MBS) küresel bir paryadan, küresel bir hamiye dönüşmesi, zamanımızın en sıra dışı siyasi başarılarından biri. MBS, bu hafta neredeyse on yıllık sürgünden sonra Washington DC’ye muzaffer bir şekilde dönecek.
“Amerikan şirketlerine 600 milyar dolarlık yatırım sözü vermesi ve bu değişimin bir parçası olarak Amerika Birleşik Devletleri’nden uzun zamandır beklenen bir teminat garantisi alması bekleniyor.
“Bu, gösterişli alışveriş çılgınlığından faydalanacak şirketler için harika bir anlaşma olabilir, ancak faturayı ödeyecek olan Amerikan halkı için hâlâ zorlu ve riskli bir anlaşma.”

