Bütün kötülüklerin kaynağı erkekler mi

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. 1999 yılında toplumda farkındalık yaratmak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Kararı’yla ilan edildi.

Türkiye’de ne yaptık?

-Siyasiler nutuk attı. Kadına şiddeti kınadı.

-İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Galata Kulesi turuncu renkle ışıklandırıldı.

-Alanya Belediyesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Asmaca Köyü Gedevet Mevkii’ndeki bir ormanlık alanı Kadın Yaşam Hatıra Ormanı’na çevirdi. Ağaç dikim etkinliğine ise kadın-erkek onlarca kişi katılarak destek verdi.

-Elazığ'ın Kovancılar ilçesinde E.Y. isimli şahıs, eşini silahla 7 el ateş ederek öldürdü. Sümeyye Y., üç çocuk annesiydi. Nedeni belli değil. “Ailevi bir nedenle” tartışmaya başladıkları belirtiliyor.

ERKEK DEVLET VE DEVLETLİ KADIN

-İstanbul’da Tünel’de Kadın Platformu ve LGBT’liler toplandı. İzinsiz yürüyüş yapmak istedi. İstiklal Caddesi’nde yüzlerce polis yolları kesti. “Aile, ahlâk dediniz, sömürdünüz, katlettiniz!”, “Erkek devlet şiddetine karşı kadınlar için!” pankartları taşıdılar.

BAĞIRMAK VE ERKEK ŞİDDETİ

-Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” kapsamında 16 gün boyunca farkındalığı artıracak ve bilinçlenmeyi sağlayacak etkinlikler düzenliyor. Bu etkinlikler “Bağır Herkes Duysun Erkek Şiddeti Son Bulsun!” sloganıyla düzenlenen yürüyüşle başladı.

KESİŞİMSEL VE BÜTÜNCÜL STRATEJİ

“Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele V. Ulusal Eylem Planı” konulu genelge Resmi Gazete'de yayımlandı.

Genelgede, “Şiddete sıfır tolerans ilkesi ile kadına yönelik her türlü şiddeti önlemek amacını taşıyan Eylem Planı, kesişimsel ve bütüncül bir stratejik çerçevede ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına, üniversitelere, yerel yönetimlere, sivil toplum kuruluşlarına ve özel sektöre çeşitli görev ve sorumluluklar vermektedir. Eylem Planı'nın amacına ve stratejik hedeflerine ulaşabilmesi için söz konusu kurum ve kuruluşların Eylem Planı'nda yer alan strateji ve faaliyetleri kendi plan, program ve bütçelerine entegre ederek uygulamaları beklenmektedir.” denildi.

…

BUGÜN 26 KASIM

Bugün sabah uyandık… Ne değişti? Ya da gelecek yıl… 25 Kasım’da ne değişecek?

“Kesişimsel ve bütüncül bir stratejik çerçeve”de nasıl ilerlenecek?

Ben bile bu cümleyi zor anlıyorum.

Hadi diyelim şu bütün “kötülüklerin kaynağı” “erkekleri” ortadan kaldırdık… çözülecek mi…

Hayat durur.

Bir o kadar da o “kötü erkek” gibi düşünen kadınlar var.

Onlar ne olacak?

Dayak cennetten çıkma yazıyor, onun defterinde de.

Oldu mu ya şimdi…

Kadın olsun çamurdan olsun mu diyeceğiz?

KADININ KADINA ŞİDDETİ

Kadının kadına sınıfsal olarak uyguladığı şiddet yok mu sanki…

Cinsel bir nesne olmaya karşı mıyız… karşıyız…

Ya da “ben cinselliğimi istediğim gibi sergilerim”, “çırılçıplak sokaklarda gezerim”, “geri kafalılık etme”, “laiklik dediğim işte budur” demek doğru mudur…

Özgürlük müdür?

Laiklik midir?

ATATÜRK’ÜN ADINI HİÇ AĞZINIZA ALMAYINIZ

Atatürk, diyorsunuz da…

Onun adını ağzınıza hiç almayınız.

Gelin size sayfalarca konuşmalarını göstereyim.

Gerçekçi.

Ayağı LGBT toprağına değil, vatanın toprağına basıyor.

BİR DE TUZU KURULAR VAR

“Dayak yeme boşan kardeşim…!”

Demesi kolay o sıcacık odanızın penceresinden bakınca…

Çocuklarla nereye gidecek o kadın, ne yiyecek, ne içecek?

İki gün mor renkli çatıların altında barındırmakla sorunu çözebilecek misiniz…

Siz eve içiniz rahat döneceksiniz, görev tamam!

Ya da eve kapatıp saçının telini göstermese şiddet görmekten kurtulacak mı…

BOŞVER DÜNYAYA

Herkes bulunduğu pencereden bakınca üç ağaç beş böcek görüyor.

Ağacın kökleri derinde.

O kökleri kurutacağız.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kadını şeyhin, şıhın müridi olamaz!

Emperyalizmin elinde oyuncak olamaz!

Onu ye, bunu giy ya da giyme, şu müziği dinle!

Rakıda balık ol, boş ver dünyaya!

Yanında leblebi de yiyebilirsin, o kadarına izin var eğer daha ileri götürmeyeceksen…

Ya da salla kafanı, yum gözünü bu dünyada aldırma haksızlıklara, kader de geç gitsin.

Sadaka dilen!

Kadınına, erkeğine vatandaşına tepeden bak!

Vatanını onurunu üçe-beşe sat!

İşçine, çiftçine, sanayicine, esnafına sahip çıkma!

BASKI VE ŞİDDETİ EVDE GÖR Kİ

Baskı ve şiddeti evde gör ki… sen de başka biçimlerde benim emrimde, gösterdiğim hedeflerde uygulayabilesin!

Kadınsan erkeğe, erkeksen kadına düşman ol ki… ben de işimi rahat göreyim.

EMPERYALİZMİN BU ÇOK YÖNLÜ KOMUTLARINA BOYUN EĞECEK MİYİZ

Türkiye’mizin kadını ve erkeği emperyalizmin bu komutlarına boyun eğemez!

Kadınımızın ve erkeğimizin başı dik olacak, eli ekmek tutacak!

Üretici olacak.

İş sahibi olacak.

Paylaşmacı ve verici olacak.

GÜL YAPRAĞINDAN AĞIR SÖZ SÖYLEME

Bırakın eşine çocuğuna el kaldırmayı, gül yaprağından ağır söz söylemeyecek.

Çocuklarımız evlerde aşk türküleri dinleyerek büyüyecekler.