29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Güzel ve çirkin

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

İslam Oyunları nihayet başlıyor. Geçtiğimiz sene organize edilmesi gereken oyunlar, Olimpiyatların 2021’e ertelenmesi nedeniyle 2022’ye kaydırılmıştı. Avrupa Şampiyonaları ile çakışan oyunlara küçük dokunuşlar yapıldı. Açılış 11’inden 9’una alındı. Ama, açılıştan önce 10 branşta mücadeleler başlayacak. Cuma günü bisiklet yarışları oyunların ilk mücadelesi olacak. Münih’te 10 branşta Roma’da da yüzme de düzenlenecek Avrupa Şampiyonlarına katılacak sporcularımızın İslam Oyunları’nda da yarışmasını sağlayabilecek miyiz? Ya da bu sporcuların İslam Oyunlarında yarışması Avrupa Şampiyonlarındaki performansı düşürecek mi? Dünya Oyunlarında kikboks için verilen altın madalya sayısı 6 iken, İslam Oyunları’nda dağıtılacak toplam 380 altının 50’ye yakınının Olimpik bir branş olmayan ve geçtiğimiz oyun programında yer almayan kikboksta verilmesi, oyunların değerini düşürecek ve madalya sırlamasına güveni azaltacaktır. Çok sporlu bir organizasyon mu organize ediyoruz, yoksa kikboks şampiyonası mı?

ALTIN GENÇLER

Avrupa Gençlik Olimpiyatları da sona erdi. 5 altın 9 gümüş ve 1 bronz ile sekizinci sırada yer aldık. 6 madalyayı yüzmede kazandık. Yüzme finallerinde her ülkeden en fazla 1 sporcunun yarışması kuralı genelde lehimize oldu. 6 madalyanın 4’ünün serbestte 1’inin karışıkta gelmesi; teknik dallarda genç yüzücüler çıkaramadığımızı gösterdi. Bu yaza damgasını vuran gencimiz 1.500 metre atletimiz Ayça Fidanoğlu oldu. Gymnasiade’da altın, 18 yaş altı Avrupa Şampiyonası’nda gümüş kazanan Ayşe, Avrupa Gençlik Oyunları’nda altına ulaştı. 18 yaş altı Avrupa Şampiyonası’nda bronz kazanan 2 atletimizden Avrupa Gençlik Oyunlarında 400 metrede Eda Nur Tulum altın, 3000 metrede Edibe Yağız bronz kazandı. Avrupa Gençlik Oyunları’nda atletizmde aldığımız 4 madalyanın 4’ü de kızlarımızdan geldi. Yüzmede de madalya kazanan 5 sporcumuzun 3’ü kızlarımızdı. Tolga Temiz 2 madalya kazandı. Boynuna 2 madalya takan diğer sporcumuz badminton tek kızlarda gümüş ve karışık çiftlerde altın kazanan Ravza Bodur oldu. Takım sporlarında ise tek madalyayı voleybol kızlarda aldık. 19 yaş altı voleybol takımımız finalde yine İtalya’ya kaybetti.

BİR AFRİKA ÜLKESİ; İTALYA

A Milli Kadın Voleybol Takımımız Milletler Ligi yarı finalinde İtalya’ya 3-0 kaybetti. İtalya Şampiyon olurken en iyi oyuncusu siyahi Egonu idi, İtalya Milli Takımı 3,5 siyahi oyuncu ile oynuyordu. 21 yaş altı Kadın Milli Takımımız Avrupa Şampiyonası’nda yarı finalde Şampiyon olan İtalya’ya 3-2 kaybetti. İtalya’nın en iyi 3 oyuncusu siyahi idi. 19 yaş altı milli takımımızın mücadele ettiği Dünya Gençlik Oyunları Finalinde İtalya’ya 3-1 kaybettik. İtalya’nın en dikkat çeken 3 oyuncusu yine siyahi idi. 17 yaş altı Avrupa Şampiyonası’nda yine finalde İtalya ile karşılaştık. Grup maçlarında 3-1 yendiğimiz İtalya’ya 3-1 kaybettik. İtalya kadrosunda yine 1 siyahi oyuncu dikkat çekiyordu. Kadın voleybolunda, İtalyan milliler bu yıl yapılan tüm Şampiyonlukları topladılar. 4 turnuvada da ya yarı finalde ya finalde İtalyanlar ile karşılaştık. Hepsini ne yazık ki kaybettik, her yaş grubunda da karşımızda siyahi İtalyanları bulduk. İtalya nüfusunun binde 6,8’i Batı Afrikalı ve binde 0,5’i Doğu Afrikalı; galiba hepsi voleybol oynuyor!

Bu haftanın en önemli şampiyonası dün Kolombiya’da başladı. 20 yaş altı Dünya Atletizm Şampiyonası’nda 10 atletimiz yarışacak. Geçtiğimiz sene Nairobi’ye 25 atlet ile katılırken bu sene atlet sayımızın10’a düşmesi düşündürücü. Geçtiğimiz sene gülle atmada gümüş kazanan Pınar Akyol, bu yıl da kadromuzda.

RUSYA VE FENERBAHÇE’NİN ORTAK DÜŞMANI

Geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan konusu, Fenerbahçeli taraftarların “Vlademir Putin” tezahüratı oldu. Ne de güzel tezahüratmış ki, herkesin ne olduğunu turnusol kâğıdı gibi gösteriverdi. Adam sandığınız yılların devrim tarihçisi hemen “Defolun Putinciler” diye yazıverdi, sanki 1980 öncesindeydik ve “Komünistler Moskova’ya” diye bağırıyordu. İçinde böyle bir Rusya düşmanlığı taşıyan biri, Kurtuluş Savaşı’ndan bir şey anlamış mıdır? Korkusu, batılı müfettişlerin gelmesi ve cezalar yazmasıymış. Devrim tarihi profesörünün korkusuna bakın!

Bir diğeri de; İstanbul’da Vlademir Putin diye bağırmanın, Türk takımlarının deplasmanlarında “Apo” diye bağrılmasının normalleştireceğini yazmış. Putin ile Apo’yu, UEFA’ya üye bir ülkenin seçilmiş bir Başkanı ile katil bir teröristi aynı kefeye koyan bir beyin hasta değilse satılmıştır.

Fenerbahçe Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar “Vlademir Putin” tezahüratı için kabul edilemez ve çirkin olduğunu buyurmuş. Buyurmuş diyorum çünkü yazılarında ve sosyal medya hesaplarında komşu bir ülkenin devlet başkanının adının taraftarlarca söylenmesinin neden kabul edilemez ve çirkin olduğunu yazmamış. On binlerce taraftarın ortak tepkisini çirkin olarak tanımlayan biri o kulübün Divan Başkanı olarak kalabilir mi? Fetö; Rus uçağını düşürürken ve Rus büyükelçisini öldürürken; UEFA ile iş birliği yaparak Avrupa kupalarında yarı final oynadığı yıllarda Fenerbahçe’yi ele geçirmek istedi, Avrupa kupalarından attı, hisselerini düşürdü, Başkanı’nı hapsetti. Bu taraftar; Fetöcülerce coplandı, biber gazı yedi, para ve maça gelmeme cezaları aldı. Dün emperyalizmin planlarını bozan bu taraftar, bugün de emperyalizmin oyununu bozuyor. Emperyalizm, lümpenleri aracılığıyla Rusya’ya saldırırken Fenerbahçe’ye de saldırdı. Eğer Fenerbahçe taraftarı herhangi bir maçta; olmaz ama, Fenerbahçe’ye kumpas kuran yapının yazarlarının isimlerini bağırsaydı; Uğur Dündar’ın ekranlarda savunduğu Ahmet Altan’a, Mehmet Altan’a, Nazlı Ilıcak’a, Osman Kavala’ya ya da Selahattin Demirtaş’a destek verseydi; Dündar bunu da çirkin olarak niteler miydi? Yoksa “işte mücadeleci Fenerbahçe taraftarı” mı derdi? Uğur Dündar’ın Fenerbahçelilerin mücadelesinde Vlademir Putin kadar yeri yoktur. 3 Temmuz 2011 sonrası Fenerbahçe’nin kiminle mücadele ettiğini kavrayamayanların da Fenerbahçe Divanı’nda yeri olmamalıdır.

Fenerbahçeliler, Ali Koç’un Ukrayna Büyükelçisine ve Dışişleri Sözcüsü’ne haddini bildiren açıklamasıyla gurur duyar. Şırnak’ta ölen askerlerimiz için siyah kol bandına izin vermeyen ama Afganistan’da ölen İtalyan asker için izin veren UEFA’nın ikiyüzlülüğünü açıklayan Başkanı ile gurur duyar. Kendisine çirkin diyeNlerle değil. Fetö’nin spor kumpasını yıkanlar Perşembe günü Slovacko maçında neyin çirkin neyin güzel olduğunu koltuğa da divana da anlatır…

Ali Koç Moskova Voleybol
Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları