Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 10°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kış Sezonu Fırsatları: Rusya ve Kış kamyonculuğu

Metin Akgerman

Metin Akgerman

Site Yazarı

A+ A-

Siyasette kış dönemine girdik. 2025’i yakında kapatacağız. Özellikle bu dönemde Hristiyan dünyası yavaşlayacak, daha çok Noel, Yılbaşı etkinliklerinde insanlar vakit geçirecekler. İstihbarat çevreleri de muhtemelen 2026 sezonuna Ocak başında hızlı bir açılış için gerekli hazırlıkları yapıyorlardır.
Gizli servisler sezon açılışını nasıl yaparlar? Gelin son dönemlere bakalım. Misal 2025 sezonunu nasıl açmıştık? 1 Ocak’ta New Orleans’ta terör saldırısı olmuştu, araba ile biri kalabalığa dalmıştı ve 25 kişi ölmüştü. (Saldıran adamın bagajından IŞİD bayrağı çıkmış yani ne olur ne olmaz, adres şaşmasın garantiye alalım demişler, bagaja bayrak koymuşlar. Saldırı islamcı terör olarak medyaya sunuldu elbette). 20 Ocak’ta Trump’ın göreve başlangıcı öncesi kendisine bir ‘hoşgeldin’ mesajı verilmişti.
2024 açılışını nasıl yapmıştık? 1 Ocak’ta New York hakiminin kararı ile Jeffrey Epstein’in 170 kişilik pedo listesi açıklanmıştı. Hemen akabinde 8 Ocak’ta New York’ta Sinagog tünelleri skandalı sahnelendi. 12 Ocak’ta ABD ve İngiltere’nin Yemen saldırıları başladı. 13 Ocak’ta PKK’yı saldırttılar, Pençe Kilit Bölgesinde 9 şehit verdik. Hemen devamında ise İran’dan Erbil’deki ABD elçiliği ve Mossad karargâhlarını vuran bir füze saldırısı yapıldı.
2023’e de bakalım. Brezilya’da seçimi kazanan sosyalist lider Lula’yı devirmek için 8 Ocak’ta darbe teşebbüsü düzenlendi. Meclis basıldı vs. ama başarısız olundu.
Son olarak 2022’ye de bakalım. Servislerin sezon açılış planında Kazakistan’da renkli darbe teşebbüsü vardır. Sokaklar karıştırılır, Rusya Kazak hükümetine destek verir, darbe teşebbüsü başarılı olmaz.
Durum böyle. Hristiyan dünyasının tatil dönemi bitsin, bakalım 2026 Ocak’ta sezon açılışında gizli servisler önümüze yine hangi tiyatro eserini getirecekler? Pek yakında…
Servisleri bir kenara bırakalım, kendi işimize bakalım. Bu dönemde memleketi geliştirecek önümüzde nasıl fırsatlar var?
22-23 Kasım’da G. Afrika’daki G-20 zirvesinde Türkiye için önemli fırsatlar mevcuttur. G. Afrika malum bir BRICS ülkesidir. Trump toplantıya katılmayacak; bu bağlamda Türkiye için ikili lider görüşmeleri ile ulusal çıkarları ilerletmek için önemli fırsat var. Birleşmiş Milletler’in bir işe yaramaz hale gelmesi ve merkezinin taşınması, İsrail saldırganlığının sonlandırılması, Afrika’da katliamlar yaratan bölücü ve bozguncu projelerin durdurulması için önemli işbirliği fırsatları oluşacaktır.
Zelenski’nin kulağından tutularak Rusya ile ateşkes ve barış anlaşması imzalatılmasının sağlanması da G. Afrika’da mümkün olabilir. Bu mümkün olmaz ise Nisan’daki Antalya Diplomasi Forumunda bu iş yapılabilir.
Haziran’da Fransa’da G7 toplantısı yapılacaktır. ABD ve diğer Batılı ülkeler arasındaki ciddi itilaflardan dolayı bu toplantıdan pek bir şey çıkmasını beklememek lazımdır.
Temmuz’da Türkiye’de NATO toplantısı yapılacaktır. Herhalde NATO ülke liderleri 15 Temmuz’u anacaklar (!) Bu toplantıdan da bir şey çıkmaz.
Türkiye için 2026 yılındaki en önemli diplomasi etkinliği Nisan’da Antalya Diplomasi Forumu olacaktır. ADF’yi bizim dünya diplomasisindeki belirli bir boşluk alanını dolduracak şekilde akıllıca konumlandırmamız gerekir. Önerim, ADF’nin Afrika ve üçüncü dünya ülkeleri odaklı olmasıdır. ADF’nin dünyadaki diğer diplomasi etkinliklerine göre mukayeseli rekabet avantajı yaratabileceği alan, küçük ülkelerin aralarında ikili ve çoklu işbirliği platformunu sağlamak olabilir. Yani büyük ekonomilerden ziyade çok sayıda küçük ekonomili ülkeyi, yüksek temsil seviyesinde ADF çatısı altında toplamaya odaklanmalıyız. Önümüzdeki yıllarda dünyanın ekonomik büyümesi bu ülkelerden gelecektir. ADF’ye iyi hazırlanmalıyız. İklim Değişikliği, LGBT, demokrasi, insan hakları, küreselleşme vs. konularını ADF’ye sokmak uygun olmaz, bunların başka zeminleri gani gani var.
G. Afrika’da muhtemelen Erdoğan ve Putin’in görüşme fırsatı da oluşabilecektir. Rusya ile özellikle şu dönemde hangi fırsatlar mevcut?
1) Rus petrol şirketi Lukoil, Rusya dışındaki çeşitli varlıklarını satış arayışında. Bazı anlaşmalar yapıldı. Türkiye’de Lukoil’in bazı varlıklarını TPAO için satın alabilir. Konjonktür bu alıma uygun.
2) Rusya’nın Mersin’de yaptığı nükleer santralin %49 hissesini satmak için ortak arayışında olduğu biliniyor. Yapılan sabit fiyatlı enerji alımı garantilerinden dolayı bu yatırımın muhtemelen yüksek getiri fırsatı sunduğu da bilinmekte. Bu yatırımın ilgili hisselerinin Türkiye tarafından satın alınması doğru yönde bir adım olabilir.
3) Rusya’nın Karadeniz kıyılarındaki bazı petrol tesislerine saldırılar düzenlendi ve muhtemelen bu tesislerin kapasiteleri azaldı. Bu tesislerden hem Rus hem Kazak petrolü akmaktaydı. Karadeniz’deki tesisler ne zaman tam kapasiteye geri dönecekler ve çatışma konjonktüründe ne kadar korunabilecekler bilmemiz zor ancak her ihtimale karşı Kazak petrolünün, Rus petrolünün Kafkas bölgesinden ve Hazar Denizi’nden daha yüksek hacimde Türkiye’ye ve Ceyhan limanına akmasını sağlayacak yatırımların yapılması uygun olabilir. Boru hattı kapasiteleri artırılana ve bazı hatların bağlantısı kurulana kadar demiryolu vagonları ile petrol taşımacılığı yapılabilir. Kafkasya’daki gelişmekte olan barış ortamı da bu durumu kolaylaştırabilir.
Ülkemizin kış döneminde ekonomisini güçlendirmesi için diğer bir fırsat ise dağlık bölgelerdeki lojistik faaliyetlerin artırılmasıdır. Kışı yoğun yaşayan bazı bölgelerimizde ekonomik canlılık fazlaca yavaşlamaktadır ve lojistik sorunlar sebebiyle fiyatlar hem bu sehirlerde hem büyük şehirlerimizde artabilmektedir. Çok sayıda insanımız bu zorluklardan dolayı kışın bu şehirlerde yaşamamaktadır ve büyük şehirlerimizin nüfusu fazlaca şişmektedir.
Gelin Kuzey ülkelerindeki kamyonlarda kullanılan bazı donanımları kendi kamyonculuk sektörümüze kazandıralım ve özellikle Erzurum, Van, Sivas, Ardahan, Hakkâri gibi aşırı soğuk kış dönemi geçiren bölgelerimizin lojistik imkânlarını rahatlatalım. Önereceğimiz bu araçlar muhtemelen İran, Rusya, Kafkaslar gibi dağlık ve soğuk coğrafyalarda da büyük ilgi görecekler ve ticari başarı kazanacaklardır. Yeni tip kamyonlarda ne değişiklikler yapmalıyız?
1) Norveçli firma Onspot’un kamyon altı, dönen zincir sistemi vardır. Zincir lastiğin altına dönerek girip çıkmakta ve buzlu yolda tutuş sağlamaktadır. Kuzey ülkelerinde tek düğme ile çalıştırılabilen bu sistemler meşhurdur. Buna benzer bir inovasyonu yerli bir firmamızın geliştirmesi ve kışa uygun kamyonlara takması uygun olur.
2) Petlas’ın kış lastiği için en üst seviyede kalitede yeni lastiklerin mühendisliğini yapması ve üretmesi uygun olur. Finlandiyalı Nokian marka lastiklerin kış şartlarında yol tutuşu hayli meşhurdur. Petlas bu standartları hızla yakalamalıdır.

3) Ön cam ısıtıcılar bu araçlarda kullanılmalıdır.

4) BMC’nin yukarıdaki inovasyonları içeren kışa uygun bir modeli üretmesi ve dağlık ülkeler için pazarlaması uygun olur. BMC gurur duyduğumuz bir firmadır ancak dünyada bu alandaki rekabet, pazarın talep ettiği kalite çıtasını çok yukarılara çıkartmıştır. Türkiye’deki kamyoncu emekçilerin gönülleri BMC’dedir ama ekmek teknesini yürütmek için öncelikli tercihleri Scania, Volvo, Mercedes ve MAN’dan yana olmaktadır. BMC’nin gerekli mühendislik yatırımını yapması ve birinci ligde liderliğe oynayabilecek çekicileri pazara sunmasını sağlamalıyız.

5) Dağ yollarında karda kışta yüksek tonaj (basar tonaj) taşınabilmesi için daha güçlü motorların bu araçlarda kullanılmasını da teşvik etmeliyiz. Motor ve transmisyon sistemlerine de gerekli yatırımlar yapılmalıdır.

6) İngiltere’de yurtiçi taşımacılıkta 5 metreye kadar yüksek TIR’lar kullanılır. Ayrıca Avrupa’da tek çekicinin çift dorse çekmesi yaygındır. Birim maliyetleri azaltan, CO2 emisyonunu azaltan bu tür çözümleri ve yeni standartları Türkiye’de çalışmak faydalı olacaktır.
Elbette bu tür projeleri ve yatırımları özel sektör, mevcut ölçek ve pazar koşullarında yapmakta zorlanacaktır. Kamunun ilgili şirketlerden hisse satın alması ve karşılığında bu yatırımların yaptırılması uygun olabilir. Üretilecek ürünlerin öncelikli kullanıcısı da yine kamu kurumlarımız olmalıdır. Maksat özel sektör firma patronlarını zengin etmek değil, yüksek mühendislik seviyesindeki ürünlerimizin geliştirilmesi için finansman çözümlerinin oluşturulmasıdır.
Kışa uygun yüksek kaliteli kamyonları geliştirip ilgili bölgelerde kullanıma sokabilirsek, bu bölgelerin ekonomisini ve sosyal yapısını önemli ölçüde desteklemiş oluruz. Batıdaki şehirlerimizde, et fiyatları başta olmak üzere gıda enflasyonunda, küçük de olsa olumlu bir etki oluşturabiliriz. Karda, kışta, yokuşta güvenli, konforlu, yerli üretim kamyon arzını ülkemizde sağlayabilmeliyiz.
G-20 zirvesine hazırlık ve yurtiçi kamyonculuk konularında iki ayrı makale yazmıştım, bağlantıları aşağıdadır. Bu yazı ile ilgili yazılara 2025 kış sezonu güncellemesi eklemiş olalım.

https://www.aydinlik.com.tr/haber/yurtici-tirkamyon-soforleri-hk-politikalar-kayiplar-firsatlar-emek-490296

https://www.aydinlik.com.tr/koseyazisi/guney-afrika-g-20-zirvesine-hazirlik-551831