04 Mayıs 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

NATO’nun Güney Cephesi ve Türkiye’nin Zirve tutumu

Yunus Soner

Yunus Soner

Eski Yazar

A+ A-

Dün yayımlanan yazımızda, NATO Brüksel Zirve Sonuç Bildirgesi’nin, Rusya’ya yönelik askeri tehdit ve savaş hazırlıklarını ele aldık. Bugün bildirgenin Güney Cephesini ve AK Parti Hükümetinin tutumunu ele alacağız.
NATO Sonuç Bildirgesi İttifak’ın güney sınırında tehdit olarak “teröre neden olan istikrarsızlığı” (Madde 2), “bölgenin istikrarını ve İttifak’ın bütününün güvenliğini tehdit eden Suriye krizini” (2) ve İran’ın füze deneyleri ile “Orta Doğu’da istikrarsızlaştıran faaliyetlerini”, “Suriye’nin kısa menzil füze sistemlerini” (49) dile getiriyor.
Buna karşılık bildirge üç hedef belirliyor: “Güneyden oluşan tehditlere karşı NATO’nun caydırıcılık ve savunmasını güçlendirme, bölgede uluslararası kriz yönetimine katkı ve terörle mücadele dahil güvenlik tehlikelerine karşı bölgesel müttefiklere direniş katkısı” (55).
KUŞATMA VE YAYILMA
NATO, Rusya ile mücadeleye benzer şekilde Orta Doğu/Batı Asya’ya yönelik stratejisinde de bir yandan yayılma ve kuşatmayı öngörüyor. Bildirgeye göre Irak’ta başlatılacak eğitim misyonunun yanında (54) Ürdün’le işbirliği geliştirilecek (56), Libya’da güvenlik kurumlarına destek sağlanacak (58) ve Kuveyt’le inşa edilen ortak merkez çalışmalarına devam edecek (55).
ASKERİ EYLEMLER
NATO Bildirgesi Orta Doğu’ya yönelik askeri müdahale için de bir dizi madde öngörüyor: Rusya’yı hedef alan ve “30 X 4” olarak Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti (VJTF) İttifak’ın güney ve güneydoğusunda da görev alabilecek.
Bu gücün ülkemize “güneyden yönelen tehditlere karşı hızlıca harekete geçirilmesi” 23. maddenin önerisi. Bunun yanında Orta Doğu’ya yönelik balistik füze savunma sistemlerinin kurulması ve genişletilmesi (41), Güney için Çerçeve bağlamında Napoli’nin komuta ve askeri müdahale merkezi haline getirilmesi (55) de ek unsurlar.
Başta ABD olmak üzere NATO üyelerinin özellikle Suriye’de askeri varlıklarını kurmaları ve artırmaları, piyon örgütlerle yoğun işbirliğine gitmeleri, NATO üyelerinin Doğu Akdeniz’de İsrail ile birlikte gerçekleştirdiği tatbikatlar ve İsrail’in, 5 Haziran’da Rusya’yı hedef alan, toplam 18 bin askerin katıldığı NATO “Saber Strike” tatbikatına katılması, NATO’nun bildirge dışında da bölgemize yönelik tutumunun bildirge dışı göstergeleri.
Dolayısıyla NATO Zirve Sonuç Bildirgesi temel alınarak, İttifak’ın hem Doğu Avrupa ve Karadeniz’de, hem de Batı Asya’da savaş hazırlıkları içeren tutumlar sergilediği söylenebilir. NATO Zirvesi kararlarının Türkiye’nin milli çıkarları ile aykırılığını Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkanı Soner Polat, 16 Temmuz tarihli “Brüksel’de NATO Zırvası” yazısıyla ve çok güzel bir dille ele aldı.
TÜRKİYE’NİN TUTUMU
Türkiye’nin Brüksel zirvesindeki tutumu, dün ve bugün bildirge temelinde anlatamaya çalıştığımız NATO yaklaşımına destek oluşturdu. Türkiye, Gürcistan, Makedonya ve Bosna-Hersek’in NATO üyeliğine yeşil ışık yakarak NATO’nun Doğu’yu kuşatma stratejisine destek verdi. 30 taburluk Hızlı Müdahale Gücü VJTF’nin komutanlığına aday olarak ülkemiz, NATO’nun vurucu gücünü 2021’de Doğu ve Güney’e karşı yönetmeye aday oldu.
Kırım politikası ile NATO’nun yanında olan Türkiye, İttifak’ın Karadeniz’deki faaliyetlerini artırmasına karşı da ciddi bir muhalefet sergilemiş görünmüyor. Türkiye’deki NATO karargahlarını tekrar artırmak da zirvede gündeme geldi.
YUMUŞAMA SİNYALLERİ
Zirve sonrasında basımınıza yansıyan görüş ve görüntüler de, Türkiye’nin NATO ile ilişkilerinin tekrar düzelmeye başladığı düşüncesini yarattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basına yansıyan, Rusya ile enerji işbirliğine devam etme iradesi, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Karadeniz’de Rusya ile gerginlik oluşmaması uyarısı, NATO Bildirgesinin hazırladığı savaş zeminine karşı yeterli bir tepki gibi görünmüyor.
NATO Bildirgesi merkezinde Türkiye olan geniş çaplı bir çatışma alanı betimlemekte. Türkiye’nin NATO Zirvesi ve devamında alacağı tutum, geniş bir coğrafya için savaş-barış kararında etkili olacaktır.