04 Mayıs 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Orta vadeli planda olmayanlar

Gaffar Yakınca

Gaffar Yakınca

Gazete Yazarı

A+ A-

Herkes Orta Vadeli Plan’ın fiyat istikrarı ve ekonomik hedefler bölümüne takılıyor ama planın çok daha önemli başlıkları var.

Özellikle şu dört konu yaşamsal önemde: Sanayide yerli üretim, gıdada arz güvenliğinin sağlanması, hizmet ihracatının desteklenmesi ve dijital dönüşüm. Devletin bu konularda bilinçli olduğunu görmek memnuniyet verici.

Dijital dönüşüm konusu veri yönetimi ve siber güvenlik ile iç içe ele alınmış. Doğru bir yaklaşım ama, eksikli. En başa yapay zekanın ve makine öğrenme süreçlerinin konulması gerekirdi. İlk revizyonda, başlıklar arasına yapay zeka stratejinin de eklenmesi iyi olacaktır.

BÜYÜME TAMAM, PEKİ BÖLÜŞÜM?

Planın büyüme ve enflasyon hedefleri genel olarak gerçekçi bulundu ve olumlu karşılandı. 2026 itibarı ile yaklaşık 15 bin Dolarlık kişi başı milli gelire ulaşma hedefi gerçekten heyecan verici.

Ancak bu işin bölüşüm kısmı ne olacak? Planda buna dair bir vurgu yok. Türkiye ekonomisi yirmi yıldır dünyanın en çok büyüyen ekonomilerinden biri. Fakat özellikle son on yıldır gelir adaleti bozuluyor.
Bölüşüm adaletini gösteren Gini katsayısını 2006-2010 yılları arasında 40’ın altında, 38’ler düzeyinde tutmayı başarmıştık. Bugün bu katsayı 42’nin üstünde seyrediyor. Yani Türkiye gelir bölüşümü açısından her geçen gün daha adaletsiz bir toplum oluyor.

Pandemi sonrası piyasalarda yaşanan gelişmeler hepimize acı bir gerçeği gösterdi: Zenginler ve şirketler sadece kendi ceplerini düşünüyorlar. Büyüyen pastadan her zaman en büyük payı onlar aldığı gibi paylaşmaya da hiç yaşamıyorlar. Bunun için sade vatandaş, ekonominin ne kadar büyüdüğünden ziyade kendisinin bu refahtan pay alıp alamayacağına bakıyor.

Orta Vadeli Plan’ın ekonomik büyüme hedeflerine odaklanırken en az onun kadar önemli bölüşüm ve sosyal adalet başlıklarını atlamış olması üzücü.

HİNDİDEN BAHARATA

Bizim Turkey ismine itirazlarımızdan biri sözcüğün İngilizcede hindi anlamına gelmesiydi. Şimdi benzer bir durum bizim “hindi” adı ile andığımız bir başka ülkede, Hindistan’da yaşanıyor.

Ancak konu bizim onlara Hindistan dememizle ilgili değil. Hintliler, sömürge döneminden kalma isimleri değiştirmek istiyorlar. Bunun için Hint milliyetçileri ülkelerine India değil, Bharat diyorlar. En son devlet başkanı Modi, dünya liderlerine gönderdiği G20 davetiyesini “Bharat Başkanı” olarak imzalamış.

Malumunuz Türkçede iki sessiz yan yana gelmiyor. Şayet isimlerini değiştirirlerse eskiden Hindi-ülkesi dediğimiz yere, Baharat demeye başlayacağız. Ne diyelim, Hintlilerin şansı!

AŞİRET DÜĞÜNÜ

Yüksekova’da bir aşiret düğününde geline kilolarca altın ve 2 milyon Lira para takılmış. Kilolarca denilen sadece bir kilo olsa 1,65 milyon TL eder. Demek ki sadece takılara en az 4 milyon harcanmış.

Hakkari, yıllık 4 bin doların altındaki kişi başı gelir ile Türkiye’nin en yoksul illerinden biri. Gittiğinizde kendiniz de halkın ne kadar yoksul olduğunu görüyorsunuz. İşsizlik had safhada, sanayi ve turizm yatırımları yok denecek kadar az….

Peki bu insanlar ne iş yapıyor da bu kadar para kazanıyor dersiniz?