17 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Özgür olmak

Levent Kırca

Levent Kırca

Eski Yazar

A+ A-

Önümüzde seçimler var. Ne ekeceksek onu biçeceğiz. Bırakın “Ben vermedim, sen vermedin peki kim verdi bunlara” diye yakınmayı. Oyunuzu verin, ona sahip çıkın. Beğenmediğiniz gitsin, istediğiniz gelsin. Türkiye için en uygun yönetim biçimi cumhuriyettir. Dünyaya bir bakınız. Rejimlerin çoğu çöktü. Atatürk, en uygun rejimi seçmiş bizim için. Bu saatten sonra kadınları yok saymak, örtmek, fikirlerini almamak, sokağa çıkmalarına engel olmak, ona hayatı zindan etmek, ikinci sınıf muamelesi yapmak bize yakışmaz. Pederşahi, yani feodalizm yani Osmanlı’ya dönmek yani geri dönmek, buna heves bile etmek yanlış. Geriyle işimiz yok, işimiz ileri gitmek. Kadınımızla, çocuğumuzla, yaşlımız gencimizle olabildiğince çağdaş yaşamak. Özgür olmak. 

NEREYE GİDİYORUZ 

Bizi götürmek istedikleri yerde özgürlük yok. Sanat, sinema, tiyatro, heykel yok. Resim yok, müzik yok hatta televizyon yok. Bakın geriye gitmiş ülkelere, geleceğinizi görün. O geri gitmiş ülkelerin insanları da önceden bizim gibi düşünüyorlardı, sonradan kandırıldıklarını anladılar ve bin pişman oldular. Şimdi isyan ediyorlar ama onlar için artık çok geç. Bizim için öyle değil. Biz henüz fırsatı kaçırmadık. Önümüzdeki seçimde hepimize çok iş düşüyor. Layık olduğumuzla yönetileceğiz. Biz en iyisine layığız bunu unutmayalım. Şöyle bir etrafınıza bakınız... Yasaklar almış başını gidiyor. Basında, sanatta sansür had safhada. Tele-vizyon kanalları da buna dahil. İnternetinizle bile oynanıyor. O yasak bu yasak. Gazeteciler, aydınlar, sanatçılar mahkemelerde sürünüyor. Tiyatrolar yasaklanıyor. Örneğin ben, Genco Erkal ve Ferhan Şensoy, Gezi olaylarını desteklediğimiz gerekçesiyle devlet desteği alamıyoruz. Turnelerde salon vermiyorlar, düğün salonlarında oynuyoruz. Sürekli soruşturma geçiriyoruz ve mahkeme mahkeme dolaşıyoruz. Heykeltıraşın heykelini yıkan, tüküren bunlar değil mi; Devlet Tiyatroları’nı, operayı, baleyi kapatmak isteyen bunlar değil mi. Öyle bir atarsın ki oyunu, bunlar gider senin istediklerin gelir. Öyle de olmalı.  

ATATÜRK 

Bir ülkenin bir kurucusu, bir Ata’sı olur. Her ailenin büyüğü olduğu gibi. Saygı görmek haklarıdır.. Türk örf ve geleneği “büyüğü” saymayı gerektirir. Atatürk kadar çağdaş devrimci ve ilericiyi henüz dünya görmedi. Kimsenin Ata’yı tabulaştırdığı, putlaştırdığı yok. cumhuriyeti yok etmek için önce Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef aldılar, yıprattılar. Şimdi Atatürk’ü yok edecekler ki cumhuriyet bitsin. Dinimizin başımızın üzerinde yeri var zaten konu da bu değil. Bir aldatmacanın içinde yok olup gidiyoruz. Amerika’nın emirlerini buyruk almışız. Biliyor ki Amerika Atatürk yok edilmeden cumhuriyet silinemez.  

Bunların kaderi bizim elimizde. Sonları da sandıkta gelecek. Haydi gelin gömelim şunları sandığa. Bütün sorunumuz cahillik... Bu yüzden, “bilmediğimizden” kanıyor, kandırılıyoruz. Haydi bir gayret, Amerika’ya yönettirmeyelim kendimizi.
Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları