Şampiyonların çıktığı seyircisi olmayan lig
Kadın voleybolu, en başarılı olimpik takım sporumuzdur. TRT Spor, kadın voleybolumuzun en üst ligini “Dünya ve Avrupa Şampiyonlarının çıktığı lig” diye tanımlıyor. Ancak, ligimizin niteliği bu tanımı haketmiyor.
14 takımlı Sultanlar Ligi’nde, ilk günden beri “Sultanlar” tanımına karşıyım; 5 Belediye takımı var: Bahçelievler, Aydın Büyükşehir, Keçiören, Nilüfer ve Sarıyer Belediyeleri. Bahçelievler dışındaki 4 belediyenin başkanı CHP’den. Sultanlar Ligi’nde kulüpler diledikleri kadar yabancı oyuncuya lisans çıkartabiliyorlar. Bu oyunculardan sadece 5 tanesi 14 kişilik maç kadrosunda yer alabiliyor. Sahadaki 6 kişilik kadroda ise en fazla 3 yabancı yer alabiliyor.
BELEDİYELERİN YABANCILARA ÖDEDİĞİ DÖVİZLER
Ligin en dibinde Sarıyer Belediyesi var; 24 maçın 3’ünü kazanmış. Bu sezon Sırp, İtalyan, Rus, Amerikalı, Dominikli ve Hırvat oyuncular için lisans çıkarmış. Sahadaki 3 yabancı için 6 oyuncuya lisans çıkarmışlar. Son haftalarda; Zeren karşılaşmasını 130, Fenerbahçe karşılaşmasını bile 350 kişi izlemiş. Sarıyerlinin parası çarçur edilmiş.
Dövizlerini; Polonyalı, İtalyan, Sırp ve Slovak voleybolculara harcayan ligin sondan ikinci takımı Nilüfer Belediyesi 24 karşılaşmadan 4’ünü kazanmış.
Ligin sondan üçüncüsü Keçiören Belediyesi; 3 Amerikalı, birer Arjantinli, Fransız, Sırp ve Bulgar için lisans çıkarmış. Yabancılar satılıp alınmış. 24 karşılaşmasından 5’ini kazanabilmiş. Son haftalarda; Nilüfer karşılaşmasını 250, Kuzeyboru karşılaşmasını 350 kişi izlemiş. Belediye’nin parasıyla kurulan takımdan, Keçiörenlilerin haberi yok.
Ligimiz dokuzuncusu Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde Fransız, Polonyalı, Perulu ve Kanadalı oyuncular var. Ligimiz sekizincisi Bahçelievler Belediyesi ise 2 Amerikalı, birer Romen, Rus ve Polonyalı için lisans çıkarmış. Bahçelievler-Sarıyer karşılaşmasını 350 kişi izlemiş.
Belediye takımları, hem halkın parasını yabancılara harcıyor hem ligdeki seyirciyi azaltıyor.
BELEDİYELERİN VE MÜESSESELERİN LİGİ
14 takımlı ligimizde, 6 müessese kendi kulüplerini kurmuşlar; yüzde 43’ünü müessese kulüplerinin oluşturduğu başka bir ligin dünyada örneği yoktur. Vakıfbank, Eczacıbaşı, Zeren, THY, Kuzeyboru ve Aras Kargo’ya voleybola destekleri için şükranlarımı sunarım; ama keşke gençlik kulüplerine sponsor olsalardı. Vakıfbank’ın sahasındaki Nilüfer Belediyesi maçını 330 kişi izlemiş. Eczacıbaşı da bin kişilik salonda oynuyor. Para harcayarak profesyonel lig takımı olunmuyor. En başarılı takım sporumuzun en üst ligi birkaç iş insanının ve Belediye Başkanının keyfine bırakılamaz. Sultanlar Ligi, hobi ligi olamaz.
Neyse ki; ligimizde 3 gerçek spor kulübümüz var. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş olmasa; bu ligi kimse ciddiye almaz. Ligimize değer katan; tarihiyle, taraftarıyla, spor kültürü ile bu 3 kulüptür.
BELEDİYE KULÜPÇÜLÜĞÜNÜN
HENTBOLUMUZA VERDİĞİ ZARAR
Türk kadın hentbolu; bir anda Avrupa kupalarında başarısız oldu. Yerel seçimler sonrası; 2 yeni Belediye Başkanı, Kastamonu ve Konyaaltı Belediyeleri hentbol şubelerini kapattılar. Avrupa’da biri Şampiyon olmuştu, diğeri final oynamıştı. Avrupa’da bugün yoluna devam eden hentbol takımımız yok. Antalyalılar Konyaaltı’ndan önce Muratpaşa Belediyesi’nde de bunu yaşadı. Hentbolun acı deneyimi; voleybolun da belediyelere bağımlı bırakılamayacağının kanıtıdır.
MÜESSESE KULÜBÜNE KEFİL OLABİLİR MİSİNİZ?
Belediye kulüpleri gibi müessese kulüpleri de kapanıyor. Kadınlarda 3 kez Şampiyon olmuş Emlakbank, yine erkeklerde üçer kez Şampiyonluk yaşamış Netaş, Arçelik, Erdemir kapandılar. 2 kez Şampiyonluk yaşamış Arkas, önümüzdeki sene olmayacak. Arkas, kadınlarda da büyüklerde ligden çekilmişti. 10 yıl sonra; bugünkü müessese kulüplerinin devam edip etmeyeceğini sadece patronları bilir.
Taraftarı olan köklü spor kulüpleriniz yoksa; her an lig dağılır. Sezon başında; Erkekler 1. Ligi’nin iki grupta yapılması planlanmıştı. Kulüplerin çekilmesiyle; lig, 14 takımlı tek grupta oynandı. Hem Sultanlar Ligi’nde hem Kadınlar 1. Ligi’nde sezon bittiğinde; düşenler ve çıkanlar belli olsa da; bir sonraki sezon lige hangi kulüplerin başlayacağı belli olmuyor. 12 Mart 2024’te “Düşeni Çıkanı Belirsiz Lig” başlıklı yazımdaki haklılığım lig başlarken teyit edilmişti. Belediye ve müessese kulüplerinden oluşan ligde belirsizlik vardır.
GENÇLİK KULÜPLERİ LİGİN TAŞIYICI YÜKÜDÜR
Fenerbahçe ya da Galatasaray kapanmaz. Beşiktaş, zorlansa da, voleybolu terk etmez. Bu köklü kulüpler; tarihleriyle, taraftarlarıyla her zaman voleybolu zenginleştirecekler. Türk kadın basketbolunun başarılı olması; bu gençlik kulüplerinin kadın basketbolu branşlarını kurup rekabet etmesi sayesinde oldu. Son yıllarda, kadın futbolundaki gelişmenin nedeni bu 3 gençlik kulübünün lige katılmasıdır. Kadın futbolundaki boş tribünler; gençlik kulüplerinin lige katılması ile doldu.
14 takımlı İtalyan Kadın Voleybol Ligi’nde, bizdeki gibi belediye ve müessese kulüpleri yok! Her sene, lige katılan kulüpler; düşenler ve çıkanlar dışında değişmiyor. İtibarlı lig böyle olur. Bu yüzden Avrupa’da İtalyan takımlarına devamlı kaybediyoruz. Ligimizde 350 kişiye karşılaşma oynanırken; İtalya’da neredeyse bin kişinin altına karşılaşma oynanmıyor. Milano gibi daha güçlü kulüpler yaklaşık 5 bin kişiye oynuyor. Tüm dünyada İtalyan Ligi izleniyor.
Yunanistan Kadın Voleybol Ligi’nde İzmir’de 1890 yılında kurulan Panionios, İstanbul’dan Atina’ya giden Rumların 1924’te kurduğu AEK, İstanbul’dan Selanik’e giden Rumların 1926’da kurduğu PAOK, yine İzmir’den Atina’ya gidenlerin 1928’de kurduğu Nea Smyrni, 1908’de kurulan Panathinaikos, 1914’te kurulan Aris, 1925’te kurulan Olympiacos mücadele ediyor. Övündüğümüz ligimizde; Yunan Ligi kulüplerinin geçmişine sahip sadece 3 kulübümüz var. Bu yüzden ligimizdeki seyirci sayısı, bütçesi ligimiz bütçesinin onda biri olmayan Yunan Ligi’nin altında!
Kadın voleybol ligleri; İtalya’da 2bin 446, Polonya’da 2 bin 103 ortalama seyirci ile oynanıyor. Amerikan kolej ligi NCAA Big Ten ortalaması 3 bin 125. Nebraska 8 bin 172, Wisconsin 7 bin 504, Minnesota 5 bin 66 ortalama izleyici ile karşılaşmalarını oynuyorlar. Geçtiğimiz sene Wisconsin’de bu sene Tennessee’de 7 bin kişiye oynayan Gülce Gültekin Sarıyer’e dönerse; ya da Minnesota’da 5 bin kişiye oynayan Zeynep Palabıyık Bahçelievler’e dönerse 100 kişiye oynayacaklar. İşte bizim dünyanın en iyi ligi yalanıyla kendimizi kandırdığımız Sultanlar Ligimiz!
ALANYA’DA TÜRK VOLEYBOLU KAZANSIN
Bu perşembe Alanya’da; Karşıyaka, Göztepe, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İlbank Sultanlar Ligi’ne çıkma mücadelesine başlayacak. Bir tarafta tüm İstanbulluların finanse ettiği bir diğer belediye takımı, diğer tarafta görevi belediyelerin finansman gereksinimi karşılamak olan kamunun bir takımı. İkisinin de; Hırvat, Sırp, Rusya da Kübalı oyunculara ödeyecek dövizleri var. Diğer tarafta 1981de 80 bin kişinin izlediği hala kırılamamış Dünya 2. Lig seyirci rekorunun sahibi Karşıyaka ve Göztepe. Perşembe günkü Alanya’daki derbinin biletleri, satışa çıktığı an tükendi. Salon dışında binlerce İzmir’den gelen taraftar da olacak. Sultanlar Ligi’nin değerini alt ligde bile her karşılaşmasını bin kişiden fazla seyirciye oynayan 1912’de kurulan Karşıyaka ve 1925’te kurulan Göztepe mi daha fazla arttırır, yoksa yine yeni Belediye ve kamu takımları mı? Hakemlerin iki dudağı arasına düdüğü verirken; belediyelerden ve kamudan daha fazla çıkarı olduğunu düşünenler varsa; önce Türk voleybolunun çıkarını düşünsün. Tüm harcamaları İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanan Belediye takımının karşısına çıkarken; KSK ve Göztepe İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden destek bulabildiler mi? Göztepe’nin sponsorları arasında yer alan Belediye şirketi İzDoğa; tam da final karşılaşmalarından önce, Karşıyaka Spor Kulübü Voleybol Takımına gönderdiği içme suyunun ücretini istedi. Alanya’da vicdan kazansın!