Acı Tüccarları
Salı günü.
Azerbaycan’dan kalkıp ülkemize dönüş yapan askeri kargo uçağı
Gürcistan Tiflis yakınlarında henüz bilinmeyen bir sebeple bir kaza yaptı ve maalesef
yiğit aslan yirmi canımızı şehit verdik.
Mekanları cennettir o güzel insanların.
Ama hiç kolay değildir
hepsi birbirinden kıymetli
yetişmiş yirmi askerini şehit vermesi bir ülkenin.
Büyük bir acı.
**HERŞEYİ BİLENLER**
Haberin ekranlara düşmesiyle
kahroldu herkes yandı yürekler.
Tüm ülke, millet olarak büyük bir hüzünle
kâh habere ağlayıp, kâh askerlerimiz için dualar ederken
birileri klavye başında
birileri de ekranlardan
hemen, hem de ilk dakikalarda başladılar
yazmaya yorumlamaya.
Sanırsınız ki herkes uçak mühendisi ya da uçak teknisyeni !
Sanırsınız ki herkes pilot ya da havacılık sektöründen !
Sanırsınız ki herkes asker, subay, stratejist ya da kaza kırım uzmanı !
Herkes büyük adam.
Herkes bilirkişi, herkes uzman !
Yok efendim İngilizler mi yapmış yoksa İsrail mi?
Amerika da yapabilirmiş, Rusya da.
Hangi ülkeyi sevmiyorsa artık
hemen onun adını zikrediyor ve
daha ne bekliyoruz saldıralım diyor.
Neymiş efendim uçak eskiymiş.
Uçağın eskisi olmaz
bakım ihmali olur dese de havacılık uzmanları
nafile!
Uçak üreticisi Amerika’da başkanlarının uçağı
kaç yıllık diye sorsan cevap veremez.
Sağlamlığı ile 70’e yakın ülkede kullanılan aynı uçaklar
acaba kaç yıllık diye araştırma yap desen
yapmaz.
Ama buldu mu bir fırsat
ya devleti suçlayacak
ya da içindeki sevgisizliği, değersizliği zerk edecek.
Sorarım size hangi ülkede
askeri şehit düşmüş ise
bizdeki gibi ortalığa dökülür sözde bilirkişiler?
Hangi ülkenin medyası
acısını yaşayan bir babanın
ya da bir annenin ağlamasına zoom yapar?
Dijital dünya yetmez gibi
bir de ana akım medya
iyice olmuşuz reyting bağımlısı.
Ne şehitlere
ne şehit ailelerine saygı.
Hemen ekipler kuruluyor.
Sanırsınız ki kahvede okey dönecekler.
Yok efendim şu nedenle olmuş
yok efendim bu nedenle olmuş.
En çok izlenen olacaklar ya !
Olacaklar da başları göğe mi erecek?
*REYTİNG ZEHİRİ*
Dün akşam denk geldim
büyük bir kanalda
bilinen anlı şanlı bir isim
konuşacağız tabii diyordu.
Şaşırmadım dersem yalan olur.
Zira onca tecrübesi olan
bu denli kıdemli bir gazeteci
bunu nasıl savunur diye.
O böyle söylerse eğer
üç beş fazla tık almak uğruna
ne paylaşacağını şaşırmış bir dolu insan
yediği yemeği paylaşıp sonra da kaza ile alakalı alakasız videolar paylaşmaz mı?
Anlı şanlı gazetecimiz elbette dezenformasyona sebep olacak paylaşımları kast etmiyordur
iyi ama bu söylemini herkes doğru mu anlar?
Hem bu nasıl bir tüccarlıktır ki böyle
ne acıya saygımız kalmış ne ölüme.
Kimse düşünmüyor
o acılı ana babanın yerinde benim ailem olsaydı diye.
Sormak lazım o anlı şanlı kişilere
ya sizin aileniz olsaydı
kahroluyorken acısıyla
birileri yapsaydı yakın çekim?
Peki diyelim ki
cinnet modunda reyting ve tıklanma zehirine yenik düşmüşüz
hem de cümbür cemaat !
O halde ne yapıyor
bizim RTÜK ?
Diyemiyor mu
resmi açıklama olmadan isim listeleri yayınlanamaz diye?
Ya da şehit ailelerinin görüntülerini yayınlamak yasak diye?
Öyle ya acılı ailenin
en mahremine saygı duymayı bile unuttuysak
dur dememiz gerekmez mi?
Dünyada var mı bir örneği?
İngiltere, Fransa, Rusya,
ya da Japonya, Amerika.
Yoktur böyle bir örneği.
Bir de gel gör bizdekini.
Ortalıkta dolanıyor olur olmadık,
asılsız bir dolu haber ve dezenformasyon!
Canımız yanıyor
gitmiş yiğit aslan yirmi güzel insan.
Nurlar içinde yatsın hepsi
onlar kalbimizde bizim
dualarımızda olacak her daim.