Avusturya önemli bir yazarını kaybetti
Avusturya, son otuz kırk yıl içinde önemli kadın yazarlar yetiştirdi. Bunlardan birisi Nobel Ödülü bile kazandı. Bu kadın yazarlar birer birer dünyayı terk ettiler. Bunlar; İngeborg Bachmann, Elfriede Jelinek ve şimdi de Barbara Frischmuth oldu. Barbara Frischmuth, Türkiye’ye yakınlığı ve dostluğu ile tanınan bir yazardı. Bundan dolayı, Barbara Frischmuth’u anmamak, onu görmezden gelmek doğru olmazdı. Barbara Frischmuth’un Erzurum’da Türk Dili ve Edebiyatı öğrenimi görmesi, onun romanlarından Die Schriftdes Freundes (Arkadaşın Yazısı) ve Türkçe tercümanlığına girmeden önce Frischmuth’un kim olduğuna kısa bir göz atalım.

Barbara Frischmuth (Frişmuth), 1941 yılında Steiermark eyaletinin Altaussee kasabasında bir otel işletmesi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelir. Babası, 2. Dünya Savaşı’nda Rusya’da hayatını kaybeder. Frischmuth’un annesi başta olmak üzere çevresinde güçlü kadınlar bulunur ve o güçlü kadınların eteklerinde büyür. Babasının Altaussee’deki Parkhotel’in 1957 yılında yıkılmasıyla Graz kentine taşınır. Graz’da Türkçe çevirmenliği öğrenimine başlar. 1960 yılında ise ilk Avrupalı kadın olarak Türkiye’de bir üniversite için burs alır. O yıl öğrenim için Avusturyalı Barbara Frischmuth Erzurum’a gider ve orada Türkleri, geleneklerini, inançlarını ve doğu kültürünü tanımaya başlar. Tanıdıkları arasında Alevi ve Bektaşi geleneğinden gençler de vardır. Onlar aracılığıyla Alevi-Bektaşi inancına ilgi duyar. Daha sonraki yıllarda Frischmuth, Arnavutluk’ta Doğu Bilimleri alanında Bektaşilik konusunda bilimsel çalışmalar yapar.
FRİSCHMUTH’UN ‘ARKADAŞIN YAZISI’ ROMANI
Öğrencilik yıllarında Bektaşilik konularında araştırmalar ve bilimsel çalışmalar yaparken şiirler de yazmaya başlar. Şiirlerinde babası ve çok erken vefat eden erkek kardeşini konu edinir. Daha sonraki yıllarda ise romanlar, öyküler de yazmaya başlar. Yazmış olduğu eserlerle Avusturya edebiyatında önemli bir yer edinir. Diğer eserlerine girmeden, Erzurum’da tanıdığı Alevi-Bektaşi kültürünü de kapsayan Schriftdes Freundes adlı roman üzerinde durmak isterim. Türkçeye de Arkadaşın Yazısı olarak çevrilen kitap, bilgisayar uzmanı Anna ile Hikmet’in aşkını konu alır.
Bilgisayar uzmanı Anna Margotti, Avusturya İçişleri Bakanlığı tarafından potansiyel olarak tehlikeli marjinal grupları izlemek için bir yazılım üzerinde çalışırken, Alevi kökenli Türk ve hat sanatı ustası Hikmet Ayverdi ile tanışır ve ona aşık olur. Hikmet’in sayesinde Anna Margotti, Anadolu Alevi-Bektaşi’lerini ve onların geleneklerini tanımaya başlar. Yazar Frischmuth, romanında, Alevi-Bektaşiliği İslam’a bağlı, ancak milliyetçilik ve İslamcılığa karşı bir alternatif olarak gördüğünü ima eder.
Bir gün, Anna’nın arkadaşı ve sevgilisi Hikmet aniden kaybolur. Anna, kafası karışmış bir şekilde araştırma yapmaya başlar ve pek çok soruyla karşı karşıyadır. Hikmet’in kaybolmasında acaba, İçişleri Bakanlığı'ndan yüksek rütbeli bir bürokrat olan arkadaşı Max’in bir rolü var mıdır? Anna, günün birinde Hikmet’in, politik baskılar altında olan Türk yurttaşlarına Avusturya’ya yasa dışı girişlerinde yardım ettiğini ve bu yüzden gizlendiğini öğrenir. Anna ile Hikmet'in bir sonraki buluşması sadece bir gece sürecektir, ancak yabancı polis baskını sonunda Hikmet trajik bir şekilde hayatını kaybedecektir. Anna, Hikmet’in ölümünde bir suçluluk hissi ile yaşamını sürdürür.
ROMAN BEYAZ PERDEYE UYARLANDI
1998 yılında yayımlanan roman, Avusturya devlet televizyonu ORF’in uyarlamasıyla film yapılır. Filmde Avusturyalı sanatçıların yanında profesyonel ve amatör Türk oyuncular da görev alır. Başrolde Avusturyalı kadın oyuncu Jaschka Lämmert’in bulunduğu filmin çekimi Ekim 2004 tarihinde biter, film sinema ve ORF televizyonunda gösterilir. Filmin bazı bölümleri Viyana Alevi Kültür Birliği lokalinde çekilirken, Alevi ve Bektaşilerdeki türkü ve bağlama geleneği, dernek üyesi saz ustalarının tellerinden seyirciye ulaşmıştır.
Barbara Frischmuth, romanda Alevi-Bektaşi geleneğini tanıtırken, Alevilere yapılan saldırıları da okuyucusuna roman kahramanlarından Yusuf’un anlatımıyla aktarır. Bu saldırılar arasında İstanbul Gazi olayları ve Sivas Madımak yangını da yer alır. Bu olayların anlatımı sırasında, Alevi-Bektaşiler arasında birbirlerine karşı nasıl hoşgörü veya hoşgörüsüz davrandıkları da anlatılmaktadır.
Romanın bitiminden sonra Frischmuth, okuyucuya Sivas Madımak Yangını’nı 4 sayfalık yazıyla ayrıca aktarır. Türkolog, Türkçe çevirmeni ve Arkadaşın Yazısı eserinin yazarı Barbara Frischmuth, bu kitabında Aleviliği ele almayı ilk kez yapmamıştır. 1973’te yayımlanan Das Verschwindendes Schattens in der Sonne (Gölgenin Güneşte Kaybolması) adlı romanında da Alevilerin yaşamı ve kültürü üzerine yazmıştır. Frischmuth uzun zamandır mücadele ettiği hastalığına yenik düşerek, doğmuş olduğu Altaussee kasabasında 83. yaşında hayata gözlerini kapadı. 30 Mart 2025 tarihinde Türkler, Aleviler; bir Türkoloji ve İslam bilimleri uzmanı dostlarını kaybettiler.