Balıkların Stresi
Her gün yeni bir olay.
Ne içeride sular duruluyor ne dışarıda.
Etrafımız ateşten gömlek.
Kardeşi kardeşe kırdıran emperyalizm dur durak bilmiyor,
Suriye’den, Ukrayna’dan halen elini çekmiyor
Gazze’de soykırım acımasızca devam ediyor.
İsrail ve İran’ın birbirine attığı füzeleri
televizyonlarda, hem de
canlı yayın izleyeli bir kaç ay olmuştur.
Üçüncü dünya savaşından bahsediliyor.
Kimine göre 2030
kimine göre en geç 2036 da büyük bir savaş olacak.
İnşallah bu öngörülerin hepsi boşa çıkar diyoruz ama
ülkeler savaş hazırlıklarına çoktan başladı bile.
Alman şanşölyesi halkı tasarrufa davet ediyor
İngiltere zorunlu askerliği yeniden gündemine alıyor
Fransa’da hastaneler askerleri tedavi edebilmek için revize ediliyor.
Bir çok ülke gıda ve
ilaç stoklarını nasıl organize edeceğini planlıyor
sığınakları yeniden gündemine alıyor.
Biz de boş durmuyor
tedbirleri almaya çalışıyoruz.
Binlerce mühendis
binlerce teknisyen
gece demiyor, gündüz demiyor
savunma sanayimizi geliştirmek için çalışıyor.
Binlerce insan
girişimcilik eko sistemi için koşturuyor.
Kimi ihracata yönelik bir ürün üretip ülkeye para getirme derdinde
kimi yeni bir buluş peşinde.
Ama o da ne?
Gün olmuyor ki ana muhalefet partisine şaşırmayalım.
Gün olmuyor ki moral bozucu bir söylem duymayalım!
Batı’dan medet uman
hatta,
gelin müdahale edin diyerek
birbiri ardına çağrılar yapan
CHP yönetimi
ya ülkemizi batıya şikayet ediyor
ya da bu vatanın
bu milletin evlatlarının
moralini bozuyor.
Neymiş efendim,
Sinop’ta füze denemeleri balıkları strese sokuyormuş.
Böyle söylüyor
CHP lideri Sayın Özgür Özel.
Füze denemeleri yüzünden balıklar stres yaşıyor
turistler korkuyor.
Buna dur diyeceğiz diyor.
Belli ki birileri ona böyle bir bilgi vermiş
ama kontrol etmeden,
elinde nesnel sabit bir bilgi yokken
kürsüden esip gürlüyor.
Üzerinde kapüşonlu şık bir eşofman.
Balıkçı ağı serili bir kürsüden yaptığı konuşmayı
eğer, ne söylediğine bakmadan
izlerseniz
genç bir lider ve romantik bir etki.
Ama işin gerçeği bambaşka.
Menzil olarak en uygun şehir olduğu için denemeler orada yapılıyor.
Üstelik bu yeni bir durum da değil.
Peki Akdeniz’de
Anamur ya da Antalya’dan
Kıbrıs’a doğru mu yapılsaydı?
Ya da Ege’de adalara doğru mu yapılsaydı?
Bu kadarını ben bile bilirken
Sayın Özgür Özel hiç mi
bir askeri uzmana danışmayı akıl edemiyor?
Ya da çevresindeki danışmanlar arasında
hiç mi tecrübeli,
aklı başında birileri çıkıp da
efendim balıkçıların şikayetlerini dile getirelim ama işin gerçeği budur, milli hassasiyeti de ihmal etmeyelim diyemiyor?
Kaldı ki iktidardan jet hızıyla yanıt geldi.
Hem de Cumhurbaşkanı düzeyinde.
Diyor ki balıkçılık arttı, turizm arttı.
Denemeler yapılırken
her şey en ince detayıyla hesaplanıyor.
HANGİ ÇEVRECİLİK
Diyebilirsiniz ki,
Sayın Özgür Özel çevreci davrandı
o nedenle konuyu gündeme getirdi.
Peki o zaman CHP lideri
Sayın Özgür Özel
bir kez olsun niye havai fişeklere laf etmez?
Kuşların korkudan ölmesi,
doğanın havai fişeklerden zehirlenmesi
daha mı önemsiz?
Ya susuz İzmir’deki çöp yığınları?
Onlar çevre kirliliği değil mi?
Hani acaba İzmir Körfezi'ndeki balık ölümlerinden de mi haberdar değil?
Dünya topyekün savaşa hazırlanırken
Alman Afet Yardımı Dairesi Başkanı Ralph Tiesler,
tünelleri, metro istasyonlarını, yer altı otoparklarını ve kamu binalarının bodrumlarını sığınaklara dönüştürmeliyiz
diye yönetimlerini uyarırken
Sayın Özgür Özel’in
iktidarı eleştirmek için aklına bir tek Sinop’taki balıklar mı geliyor?