13 Ekim 2024 Pazar
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

BRICS’in bankası Türkiye’ye katkı sağlayacak

Serhat Latifoğlu

Serhat Latifoğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Bu hafta içinde Bloomberg haber ajansının servis ettiği bir haberde, Türkiye’nin BRICS’e katılım başvurusu yaptığı iddia edildi. Ardından Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuri Uşakov, "Türkiye, BRICS’e tam katılım için resmi başvuruda bulundu, değerlendireceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanlığı kaynakları da, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 22-24 Ekimde Kazan'da düzenlenecek BRICS Zirvesi'ne katılacağını doğruladı. Bu yaz başında Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın gerçekleştirdiği Çin ziyaretinde ve Rusya'da katıldığı BRICS ülkeleri dışişleri bakanları toplantılarında Türkiye’nin BRICS’e katılımının ipuçları verilmişti.

BRICS’e Türkiye’nin üyeliği hem Türkiye için hem de BRICS üyeleri için önemli bir katkı sağlayacak. Avrasya’da önemli bir güç olan Türkiye’nin BRICS’e katılması BRICS’e ekonomik ve siyasi anlamda büyük bir güç katacaktır. Öte yandan G7 ülkelerini bu yılbaşından itibaren ekonomik büyüklük açısından geçen BRICS’in Türkiye’ye ekonomik katkısının önemi tartışılmazdır.

YENİ KALKINMA BANKASI IMF’Yİ TARİHE GÖMECEK

BRICS esasen bir ekonomik birliktir ve bankasıyla, ödeme sistemleri, ticaret yöntemleri ile bir anlamda Batı’ya alternatif bir ekonomik sistem önermektedir. BRICS, üyelerini öğüten ve G7’nin kölesi haline getiren Batı sisteminin aksine eşit ortaklığa, kalkınmaya ve dayanışmaya dayalı bir yapıya sahiptir.

Batı’nın açık ve gizli ajandalarının, yıkıcılığının aksine BRICS’te ajandalar yok, işbirliği ve yapıcılık var. BRICS kurulduktan sonra kurucu üyelerin ekonomik işbirliğinden aldıkları güçle büyüme hızının ivmelenmesi tesadüf değildir. Bu yazının konusu 2015 yılında kurulan ancak bugüne değin düşük bir profille faaliyetlerini sürdüren ‘BRICS’in bankası’ olarak da adlandırılan Yeni Kalkınma Bankası’dır.

HER GÜN GÜÇLENİYOR

Yeni Kalkınma Bankası 2015 yılında kuruldu. Kurucuları olan Çin, Rusya, Brezilya, Güney Afrika ve Hindistan’ın banka yönetiminde birer oyu vardır, yönetimde eşit oranda yetkiye sahiptir. Bankanın odaklandığı sektörler; temiz enerji, ulaşım altyapısı, temiz su, çevre, toplumsal ve dijital altyapı.

100 milyar dolar sermayeye sahip olan banka bugüne kadar 96 ayrı uluslararası projeye 32,8 milyar dolar kaynak sağladı. Sağlanan kaynakla 17 bin km yol, 820 köprü, 35 bin adet konut, 1390 km su ve kanal altyapısı yapıldı veya iyileştirildi.

Bunlara ek olarak enerji sektöründe 2800 MW yenilenebilir ve temiz enerji kapasitesi inşa edildi. Yeni Kalkınma Bankası’nın 2026 yılına kadar hedefleri şöyle; 30 milyar dolar proje finansmanı (gerçekleşti ve aşıldı), sağlanan kredilerin yüzde 30’unun milli paralarla gerçekleştirilmesi, yüzde 30 devlet dışı finansman sağlanması, yüzde 20 ortak finansmanlı kredi, yüzde 40 kadın temsiliyetinin sağlanması, enerjide dönüşüm dahil olmak üzere iklimle ilgili kredilerin toplam krediler içindeki oranını yüzde 40’a yükseltmek.

YOKSULLUĞA KARŞI KALKAN, KALKINMAYA DESTEK

Son onaylanan projelerin niteliği Yeni Kalkınma Bankası’nın altyapı ve kalkınmaya verdiği önemi göstermesi açısından önem arz ediyor. 31 Ağustos 2024’te yapılan yönetim kurulu sonrasında banka Güney Afrika’nın en kritik sorunu olan su sektörüyle ilgili krediyi onayladı.

Proje için 1 milyar dolar finansman sağlayacak olan Yeni Kalkınma Bankası, Güney Afrika belediyelerinin su altyapısının gelişmesini sağlayarak Güney Afrikalıların temiz suya erişimini sağlayacak.

Bu yılın başında BRICS’e katılan Mısır’ın Süveyş Rüzgar Projesi’ne sağlanan 100 milyon dolarlık finansman başka bir örnektir. Proje, Mısır için önem arz ediyor. IMF’nin pençesine düşen Afrika’nın ve Arap dünyasının en önemli ülkelerinden birisi olan Mısır uzun yıllar izlenen IMF reçetelerinin bedelini çok ağır ödedi.

BRICS üyeliği ve BRICS’in desteği ile önümüzdeki yıllarda Mısır’ın IMF’nin pençesinden kurtulması bekleniyor. BRICS’in amacı Mısır’ın bölgede önemli bir enerji merkezi olmasında destek olmaktır.

Bu arada bugün mandacı neoliberallerin sık sık dillendirdiği ‘yapısal reformları’ Mısır 1990’ların 2000’lerin başında IMF gözetiminde uygulamıştı. Sonuç her zamanki gibi durgunluk, siyasi kaos, borç, enflasyon işsizlik kısacası çöken bir ekonomi oldu. Mısır bugüne kadar tam 12 kez IMF ile stand by anlaşması imzaladı.

IMF’nin ve neoliberallerin tahrip ettiği başka bir ekonomi Bangladeş ekonomisidir. Yeni Kalkınma Bankası’nın sağladığı üç ayrı kredi ile Bangladeş’in temiz enerji, doğalgaz altyapısı ve diğer altyapı projelerine destek sağlanarak aşırı yoksulluğun azaltılması yaşam kalitesinin artırılması hedefleniyor.

ÖN ŞART, GİZLİ AJANDA YOK

Yukarıda sayılan krediler gibi onlarca finansman olanakları sağlayan Yeni Kalkınma Bankası, Batı’nın finans kurumları IMF ve Dünya Bankası’nın ağır şartlarını öne sürmeden finansman olanakları sağlıyor. Banka siyasi ekonomik şartlar dayatmadığı gibi sadece BRICS üyelerine değil tüm dünya ülkelerine finansman sağlamaya açıktır.

Bu yazının sonundaki kaynakçada IMF’nin kredi şartlarının kısa bir tarifi bulunuyor. IMF bugüne kadar dünya ekonomisini G7’nin menfaatlerine göre şekillendirdiğini ve sağladığı kredileri ağır şartlara bağladığını gizlemiyor. Aşağıdaki metin bunun somut bir örneğidir.

KALKINMAYA EN BÜYÜK ENGEL NEOLİBERAL POLİTİKALAR

Sonuç olarak, Türkiye’nin BRICS’e katılımı Türkiye için tarihi bir dönüm noktasıdır. Batının prangasından kurtulmak ve son 10 yılda ivmelenen ekonomiyi geliştirmek adına önemli bir adımdır. Türkiye BRICS üyeliğiyle daha güçlü bir ekonomi, bağımsız bir dış politika ve güçlü bir ekonomi için önemli bir adım atmıştır.

Şu anda bu adımları baltalama potansiyeline sahip olan en büyük engel IMF’siz olarak uygulanan Ortodoks neoliberal ekonomi politikalarıdır. Tarih bize göstermiştir ki IMF’nin dünyada hiçbir ülkeye hayrı olmamış tam tersini o ülkeleri istikrarsızlık, kaos ve Batı’ya bağımlılığa sürüklemiştir. BRICS üyeliğinin başlaması ve neoliberal politikaların sona erdirilmesi ile Türk ekonomisi yeniden güç kazanacak, hak ettiği yere ulaşacaktır. BRICS Türkiye’ye hayırlı olsun.

BRICS Türkiye IMF Banka Rusya