Filistin’le deniz yetki anlaşması şart

Gazze’ye ambargoyu delmek üzere 2’si Türk 12 kişiyle yola çıkan Madleen gemisine İsrail el koydu.
İçerideki 12 kişiyle irtibat kesildi. Özgürlük Filosu Koalisyonu “Gemidekiler İsrail tarafından kaçırıldı.” açıklaması yaptı. İsrail Dışişleri Bakanlığı gemidekilerin ülkelerine geri gönderileceğini açıkladı. Geminin Aşdod Limanı’na getirilmesi bekleniyor.

Bu gelişmeler yaşanmadan, bugünkü manşetlerin çoğu Madleen gemisine ayrılmıştı. Kimi “Gazze ufukta göründü”, kimi “Korsan Devlet İsrail” manşeti attı. Sabah gazetesi, Madleen’i değil ama Filistinli çocuklara manşetinde yer ayırdı: “Allah’ım artık ateşkes olsun.”

Peki, o çocukların özlemindeki ateşkes nasıl sağlanır?

AT TOPU ‘SİVİL TOPLUM’A

Madleen gemisi, bu eylemle Filistin’i bir kez daha gündeme taşıdı. Daha önce de hatırlayacağınız gibi Mavi Marmara olayı yaşanmıştı. O da günlerce konuşuldu. Ama ne Mavi Marmara ne de Madleen, İsrail’in Siyonist saldırganlığını durdurabiliyor. Durduramaz da. Zaten Gazzeliler de bu eylemleri umut olarak görmüyor.

Sivil toplumculuk ideolojisi, burada devletlerin bir günah çıkarma aracı oluyor. Hükûmetler kendi sorumluluklarını bir grup eylemciye yükleyip kenara çekiliyor. Eylemlere yapılan saldırılar ise kınanıyor, medyada büyütüldükçe büyütülüyor. Ama iş İsrail’in saldırganlığını durdurmaya gelince kimse fiilen adıma atmıyor.

Başta İslam ülkeleri olmak üzere, birçok kez Filistin konulu toplantılar yapıldı. Fakat bu toplantılardan somut bir sonuç çıkmadı. İsrail kınandı geçildi.

Şimdi de aynısı oldu. Türk Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Madleen” adlı gemiye uluslararası sularda seyrettiği esnada İsrail güçlerince müdahalede bulunulmasının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğu belirtildi. Açıklamada şöyle denildi: “Gazze'de açlığı bir silah olarak kullanan ve insani yardımların ulaştırılmasını engelleyen İsrail’in soykırım politikalarına karşı uluslararası toplumun haklı tepkisi devam edecektir. İsrail’in saldırgan ve hukuk tanımaz tutumu, insanlık değerlerine sahip çıkan sesleri susturamayacaktır.”

Filistin, aktivizmle, sivil toplumculukla bağımsızlığını kazanamaz.

Filistin’in savunulması, bölgemizdeki ülkelerin ve özellikle Müslüman devletlerin ancak bir araya gelmesi, İsrail’e silah gösterme dâhil tüm kararlılığın icra edilmesiyle mümkün.

FİLİSTİN TÜRKİYE’NİN DENİZDEN KOMŞUSUDUR

İsrail Filistin’e denizden de abluka uyguluyor.

Madleen bunu delmek amacıyla İtalya'nın Sicilya adasındaki Katanya limanından hareket etti. 2 bin kilometre yol aldı.

Bugünkü durumda İsrail, Filistin’in kara ülkesinin yüzde 85’ini işgal etmekle kalmadı, deniz ülkesinin de yüzde 80’ini işgal etti.

Oysa şu gerçekle karşı karşıyayız: Filistin Türkiye’nin denizden komşusu.

Türkiye 27 Kasım 2019’da Libya ile yaptığı Deniz Yetki Alanı Sınırlandırma Anlaşmasının bir benzerini Filistin’le de yapabilir.

Filistin’le yapılacak anlaşma, hem Libya anlaşmasının tamamlayıcısı olur hem de Filistin’in haklarını korur.

Anlaşma uyarınca, Filistin’in deniz alanı kazancı 8 bin 510 kilometrekare olacaktır. Böylece Filistin’in toprakları ikiye katlanır. Kazanılacak bu deniz alanında balıkçılık yapılabilir ve doğal gaz/petrol çıkarılabilir.

Filistin’le yapılan anlaşma, İsrail ve Mısır’ı da Türkiye ile anlaşma yapmaya teşvik eder ve herkesin kazandığı bir çözüm olur.(1)

Öyle ki, Filistinliler de bu anlaşmaya yatkın. Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni Tevfik Kadan’a konuşan HAMAS Dış İlişkiler Sorumlusu Dr. Basem Naim, “Gazze ile Türkiye'nin karşılıklı kıyıları bulunmaktadır. Bu anlamda Doğu Akdeniz'de bir deniz yetki alanı sınırlandırma anlaşmasının yapılması, iki ülke için de çok faydalı olacaktır.” demişti.(2)

AK Parti Hükûmetine çağrımızdır. Topu aktivistlere, sivil toplumculuğa atmayın. Diğer ülkelere öncü ve örnek olun. Bu anlaşma ile Türkiye, Doğu Akdeniz’de güçlenir. Trump’ın Gazze’yi boşaltma, Gazzelileri tehcir etme planı engellenir. Filistin Devleti büyür. ABD-İsrail’e yanıt boş sözlerle değil ancak eylemli olarak verilebilir.

DİPNOTLAR:

(1) Cihat Yaycı, Filistin Türkiye’nin denizden komşusudur, Teori Dergisi, Sayı 414, Temmuz 2024, İstanbul, s. 24.

(2) HAMAS Dış İlişkiler Sorumlusu Dr. Basem Naim Aydınlık’a konuştu: Türkiye ile deniz sınırlandırma anlaşması çok faydalı olacaktır, Aydınlık, 27 Şubat 2024.