Sosyalist Enternasyonel’in bölücü kimliği ve CHP

PKK’nın silah bırakma sürecini bozmaya yönelik bazı hamleler geldiğini son günlerde görüyoruz.

Feshedilen PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’ı muhatap, başmüzakareci yapma söylemleri, yine KCK yöneticisi adıyla açıklama yapan Bese Hozat’ın “Af istemiyoruz” çıkışı dikkat çekti.

Birkaç gün önce de CHP’nin üyesi olduğu ve sık sık atıf yaptığı Sosyalist Enternasyonel, 30 Kasım’da Malta’da Akdeniz Toplantısı düzenledi. Sonuç bildirgesinde, PKK’nın silah bırakma sürecine karşı ifadeler de yer aldı.

Bildirgede, “Dünyanın en büyük devletsiz halklarından biri olan Kürtler -binlerce yıldır yaşadıkları toprakların yerlileri olarak- Kürdistan'ın farklı parçalarını kontrol eden devletlerde temel haklar konusunda kısıtlamalarla karşılaşmaya devam etmektedir.” denildi.

PKK’nın silah bırakması süreci için de şu ifadeler yer aldı: “Türkiye'de, Kürt tarafınca başlatılan ve Türk hükümeti tarafından olumlu karşılanan yeni barış girişimleri, uzun süredir devam eden çatışmanın çözümü ve Kürt haklarının ilerletilmesi konusunda umut vermektedir; bu ilerleme tüm Ortadoğu'yu etkileyecektir. Suriye'de, siyasi geçiş süreci hem riskler hem de fırsatlar barındırmakta; Suriye Demokratik Güçleri ile Şam arasında yürütülen diyalog, tüm toplulukların kimlik ve haklarına saygı duyan kapsayıcı bir siyasi çözüme kapı aralayabilecek potansiyele sahiptir. İran'da, Kürt halkı ağır baskılarla karşılaşmaya devam etmekte; siyasi aktivistlerin, gazetecilerin ve birçok kadın ve kız çocuğunun da aralarında bulunduğu sivil toplum aktörlerinin idamlarında kaygı verici bir artış yaşanmaktadır.”

Sosyalist Enternasyonel ayrıca, PKK’nın talebi olan ve Batı tarafından Türkiye’ye dayatılan özyönetim çağrısı da yaptı: “Sosyalist Enternasyonal, Kürt nüfusu bulunan tüm devletlere kültürel hakları, demokratik katılımı, yerel özyönetimi ve etnik toplulukların korunmasını güvence altına alan kapsayıcı ve müzakere edilmiş siyasi çözümler geliştirme çağrısında bulunmaktadır. Devletler, Kürt haklarının anayasal düzeyde tanınmasını ilk adım olarak sağlamalıdır.”

CHP PROGRAMINDAKİ ÖZERKLİK MADDESİ

Feshedilen PKK’nın organlarından Yeni Yaşam gazetesi, dün bu açıklamayı sürmanşetinden genişçe gördü.

Sosyalist Enternasyonel üyesi CHP ise herhangi bir açıklama yapmadı.

Zaten Sosyalist Enternasyonel’in bildirgesi ise CHP programı bu anlamda birleşiyor. CHP’nin 39. Olağan Kurultayı’nda kabul ettiği yeni programda şu ifadeler yer alıyor:

“Avrupa Yerel Yönetimler Şartı hayata geçirilecektir. Bu sözleşme çerçevesinde yerellik ilkesi Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği müktesebatıyla uyumlu şekilde uygulanacaktır.”

Avrupa Birliği’nin Yerel Yönetimler şartı, emperyalist bir programdır.

ABD’nin, Avrupa Birliği’nin, Sosyalist Enternasyonel’in özerklik dayatması, Türkiye’yi bölme ve parçalama girişimidir. Kurtuluş Savaşı yıllarında İngiltere’nin özerklik vaatlerinin devamıdır. Sosyalist Enternasyonel, emperyalizmin yedek lastiği görevini görmektedir.

ÖZEL’İN DEVLET VAADİ VE YENİ CHP PROGRAMI

CHP yalnızca PKK’nın silah bırakma sürecine karşı çıkmıyor. Aynı zamanda, Bahçeli’nin geçen yılki ilk çıkışının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel el yükselterek “Ben de Kürtlere devlet teklif ediyorum.” demişti.

Özerklik dayatması; özelleştirme, tarımı çökertme, kamu hizmetini tasfiye, gümrükleri kaldırma, paranın giriş çıkışını kontrolden vazgeçme gibi millî devletimizi tasfiye etme girişimlerinin bir parçasıdır.

Zaten CHP’nin yeni programı kendisini Atlantik Sisteminin tamamen kollarına attığının bir göstergesi. CHP ekonomiden güvenliğe yönünü tamamen Batı’ya ve Avrupa Birliği’ne çevirmiştir.

Küresel sermayeye güvence veren CHP, “Avrupa Yerel Yönetimler Şartı”nı hayata geçirme sözüyle de, Batı’nın Türkiye’ye dayattığı bölünme siyasetlerinde görev almaktadır.

Sosyalist Enternasyonel’in bölücü kimliği ile CHP’nin bölücü programı, birbirlerini bütünlemektedir.