Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 10°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Herkes mahkeme kurarsa olmaz

Nadir Temeloğlu

Nadir Temeloğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Cinayet, taciz, yangın… Her olay sonrası mahkemeler kuruluyor, birileri darağacına çekiliyor. Olmadı, yargıya kanun yazılıyor.

Bunun temel noktası sosyal medya.

Twitter mahkemelerinde insanlar yargılanıyor ve hüküm kesiliyor.

Bu anlayış, maalesef kimi olaylarda basınımıza da yansıyor.

Hürriyet’in dünkü manşeti böyleydi: “10 yıl yetmez, ver müebbeti”

Başlıkaltı şöyle: “İnsan kaynaklı orman yangınları giderek artıyor. Yasalara göre kasıtlı orman yakanlar 10 yıldan az olmamak üzere hapisle cezalandırılıyor. Uzmanlara göre bu ceza yetersiz. Hainler ağır ceza veya müebbetle yargılanmalı.”

Herkes mahkeme kurarsa olmaz - Resim : 1

ÖRGÜTSEL FAALİYETSE ZATEN MÜEBBET VAR

Evet, Bursa Harmancık’ta benzinle orman yakan Ufuk Aytekin’in yakalanması ve FETÖ bağlantılı çıkması üzerine bu tartışmalar başladı.

Fakat burada başka bir durum var. Tecrübeli avukatlarımızdan Nusret Senem bizi bu konuda uyarmıştı. Orman Kanunu 110/4-5. fıkraları ve Terörle Mücadele Kanunu’nun 5. Maddesini hatırlatan Senem, “FETÖ’nün faaliyeti kapsamında kasten orman yakmanın cezası ağırlaştırılmış müebbet hapistir. Örgüt faaliyeti kapsamında yakılırsa müebbet alırlar. Terörle mücadele kapsamındaki bir suç olduğu için de Terörle Mücadele Kanununun 4 ve 5. maddeler uyarınca ağırlaştırılmış müebbet olur.” dedi. Aytekin ifadesinde, psikolojik ve ailevi sorunları olduğunu belirterek “Müebbet hapis yatmak için bunu yaptım.” ifadelerini kullanmıştı.

Tabiî Aytekin’in bu ifadesi örgütsel faaliyeti gizlemek için verilmiş olabilir. Bir aldatmaca olabilir. Zaten açıkça bunu da itiraf etmezler. Aytekin’in telefonu inceleme altında. Bu konu bir şekilde netleşecek ama FETÖ’nün bir sabotaj örgütü olduğunu da unutmayalım.

YARGIYI POPÜLİZME KURBAN ETMEYELİM

Burada önemli olan bir olay üzerinden hemen yargının güvenirliğini sorgulamak, madde değişiklikleri önermek…

Yargıyı popülizme kurban ediyoruz.

Evet, bazı durumlarda bazı kararlar eksik veya yanlış verilebilir. Somut olarak bu durum eleştirilebilir.

Ama daha karar bile olmadan, yargılama yapılmadan, olayın ne olduğu tam anlaşılmadan bu tür ahkâmlar kesmek, sürekli Türk yargısını baskı altına almak toplumla yargı arasını açmaktan başka bir işe yaramıyor.

Bu konuda medyaya önemli görevler düşüyor.

Kitlelerin yüreğine su serpecek, herkesin kendi mahkemesini kurup asıp-keseceği mahkemeler değil, ülkedeki gerçek yangınları söndürecek ince elenip sık dokunan doğru çözüm önerileri ile gelmek gerekiyor.

AİLE YILINI YARILADIK HÂLÂ YASA YOK!

Aile yılındayız.

Basınımız bunu alladı pulladı. Ama iş aileyi hedef alan LGBT tehdidine dikkat çekmek olunca, yalnızca hükûmetin açıklamalarıyla yetinen bir basınımız var. Önceki gün önemli bir gelişme oldu. Hacettepe Üniversitesi, Kuir Araştırmaları Topluluğu’nu ‘gey ve lezbiyen cinsel yönelimleri özendirdiği ve dini, millî, toplumsal değerlere karşı eylemler yaptığı’ gerekçesiyle kapattı.

Topluluk tarafından son olarak 20-21-22 Mayıs 2025 tarihlerinde “Hacettepe Onur Haftası” adı altında düzenlenen farklı etkinliklerde LGBT propagandası yapılmıştı. Topluluk ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının düzenlediği "Aileyi Koruma ve Güçlendirme Sempozyumu"na da saldırı girişiminde bulunmuştu.

Bu gelişmeyi, Aydınlık dışında gören olmadı.

LGBT propaganda ve örgütlenmesine karşı yasa konuşulsa du son dönemde gündemden düştü. Vatan Partisi, LGBT propaganda ve örgütlenmesini ceza yaptırımına bağlayan kanun önerisini 4 Ekim 2023’te açıklamıştı.

Toplumumuzu, aileyi, cinsiyetleri, çocukları hedef alan bu yasa Aile Yılı bitmeden önce hızlıca çıkarılmalı.

TOM BARRACK İLE YAŞAR GÜLER NE GÖRÜŞTÜ

ABDULKADİR SELVİ/ HÜRRİYET

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’i ziyareti merak konusu oldu. Tom Barrack, Suriye’nin üniter yapısı ve SDG-PKK-YPG’nin silah bırakıp Suriye ordusuna entegrasyonu konusunda Türkiye ile ortak perspektifi paylaşıyor.

Tom Barrack, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e göreve yeni başlaması nedeniyle nezaket ziyaretinde bulunmuş. Görüşme sırasında gündemdeki konulara ilişkin görüş alışverişinde bulunulmuş.

Türkiye, SDG-PKK-YPG’nin Şam hükümetiyle 10 Mart’ta yaptığı anlaşmanın gereği entegrasyon sürecini tamamlamasını istiyor. Bu konuda Türkiye-ABD ve Suriye yönetimi arasında tam bir görüş birliği var. Tom Barrack, Yaşar Güler görüşmesinde bu konu ele alınmış. Ancak askeri operasyonun konuşulduğu iddiaları spekülasyon olarak nitelendiriliyor.

ENTEGRASYON SÜRECİ

Türkiye, askeri operasyona gerek kalmadan bu sürecin tamamlanması için çalışıyor.

“En büyük zafer savaşsız elde edilen zaferdir.”

Türkiye, Irak ve Suriye’deki sürecin eş zamanlı olarak yürümesi için gayret gösteriyor. Ama askeri operasyon ihtimali devre dışı değil.

Askeri seçenek masada tutuluyor.

Eğer Mazlum Abdi direnmeye devam ederse o zaman Amerikan desteğini de kaybedecek.

Geriye sadece geniş kapsamlı askeri operasyon seçeneği kalacak. O zaman bakalım İsrail, Mazlum Abdi’yi kurtarabilecek mi?

Cinayet Taciz yangın