Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 17°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ORGANİZE İŞLER

Güneş Batum

Güneş Batum

Site Yazarı

A+ A-

Bundan bir kaç sene önceydi.

Arkadaş grubumla buluşmuş sohbet ediyorduk.

Çocuklar, evlilikler, iş, güç derken,

o eski okul günlerinden kalma hatıralara girmiş

müziğe merakımı bilen

ve epeydir de görüşmediğim arkadaşım

müzikle ilgiliydin, şimdi yine

öyle misin diye sorunca

müzik üzerine sohbet başlamıştı.

Öğrencilik yıllarında nispeten uzak kaldığımız sufi müziklerden bahsetmiş

bir vesileyle televizyonda denk geldiğim

Kur’an okuma yarışmasını da takip ettiğimi söylemiştim.

Fark ettim ki,

yanlış anlayacaktı ama iş işten geçmiş söylemiştim bir kez.

Öyle de oldu.

Neşesiz bir yüz ifadesi ile

biraz dine mi yöneldin deyiverdi.

Oysa ben müzikalite olarak bahsetmiş,

müzik dünyama aldığım ilaveleri paylaşmak istemiştim.

İSLAMAFOBİ

Dine yönelsek ne olur,

veya hayatımızda ne değişirdi bilmem

ama arkadaşımın tepkisi bir inançsızlıktan değil

bitmeyen haçlı seferleri ruhu ile

yaratılan İslam fobisinin etkisindendi.

O gün onun farkına bile varmadan

söze döktüğü yorumunun arkasında

yıllardır başımıza bela olan batılı olma kompleksinin de etkisi vardı.

Bu öyle bir kompleks olmuştu ki

kendi değerlerine,

kendi geçmişine uzak insanlar haline gelmiştik.

Bizler bu hale gelince de

emperyalist güçler

ellerini ovuşturuyor,

göz diktiği ülkemizle ilgili emellerine

bir adım daha yaklaşıyordu.

Çünkü iyi biliyordu ki

zihinleri sömürgeleştirirse

toplumları daha kolay yönlendirebilir

göz diktiği ülkeleri

çok daha kolay ele geçirebilirdi.

Dün ülkenin sevilen araştırmacı gazetecisi Uğur Mumcu

bir suikasta kurban gidince

Komşumuzla aramızı açmak için

yığınları mollalar İran’a

diye yürütüyor,

bir başka tarihte

Madımak katliamını organize ediyor

aynı dinden insanları mezhep mezhep ayırıp

kardeşi kardeşe kırdırıyordu.

FAY HATLARI

Dün bunları yapan emperyalizm

hiç boş durmuyor bugün de

aramızdaki kuklaları eliyle

inanç dünyasının kutsallarını bir karikatür ile değersizleştiriyor

toplumun fay hatlarıyla oynayabiliyordu.

Bu karanlık güç bir eliyle

haddini aşan ve

dünyanın hiç bir yerinde kabul edilmesi

mümkün olmayan bir sözde karikatür ile

inançlara ve kutsallara hakaretler ettirir, saldırtırken

diğer eliyle

bazı başka provokatörleri de

dergiyi protesto edenlerin arasına sokuyor,

sanki böyle bir terbiyesizliği savunanlar da varmış

görüntüsü verdiriyordu.

Tüm bunlar olurken

bir başka hançerini de

karikatür dünyasına saplıyordu.

Peki ama

yetenek kadar

iyi bir zekanın da gerektiği karikatür dünyası

nasıl oluyordu da

peygamber efendimize

ve ona inanan müslüman dünyasına

bu denli saygısız olabiliyor

ve haddini bu kadar aşıyordu.

Tam da bir ve birlik olmamız gereken dönemde.

İran
Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları