ORGANİZE İŞLER
Bundan bir kaç sene önceydi.
Arkadaş grubumla buluşmuş sohbet ediyorduk.
Çocuklar, evlilikler, iş, güç derken,
o eski okul günlerinden kalma hatıralara girmiş
müziğe merakımı bilen
ve epeydir de görüşmediğim arkadaşım
müzikle ilgiliydin, şimdi yine
öyle misin diye sorunca
müzik üzerine sohbet başlamıştı.
Öğrencilik yıllarında nispeten uzak kaldığımız sufi müziklerden bahsetmiş
bir vesileyle televizyonda denk geldiğim
Kur’an okuma yarışmasını da takip ettiğimi söylemiştim.
Fark ettim ki,
yanlış anlayacaktı ama iş işten geçmiş söylemiştim bir kez.
Öyle de oldu.
Neşesiz bir yüz ifadesi ile
biraz dine mi yöneldin deyiverdi.
Oysa ben müzikalite olarak bahsetmiş,
müzik dünyama aldığım ilaveleri paylaşmak istemiştim.
İSLAMAFOBİ
Dine yönelsek ne olur,
veya hayatımızda ne değişirdi bilmem
ama arkadaşımın tepkisi bir inançsızlıktan değil
bitmeyen haçlı seferleri ruhu ile
yaratılan İslam fobisinin etkisindendi.
O gün onun farkına bile varmadan
söze döktüğü yorumunun arkasında
yıllardır başımıza bela olan batılı olma kompleksinin de etkisi vardı.
Bu öyle bir kompleks olmuştu ki
kendi değerlerine,
kendi geçmişine uzak insanlar haline gelmiştik.
Bizler bu hale gelince de
emperyalist güçler
ellerini ovuşturuyor,
göz diktiği ülkemizle ilgili emellerine
bir adım daha yaklaşıyordu.
Çünkü iyi biliyordu ki
zihinleri sömürgeleştirirse
toplumları daha kolay yönlendirebilir
göz diktiği ülkeleri
çok daha kolay ele geçirebilirdi.
Dün ülkenin sevilen araştırmacı gazetecisi Uğur Mumcu
bir suikasta kurban gidince
Komşumuzla aramızı açmak için
yığınları mollalar İran’a
diye yürütüyor,
bir başka tarihte
Madımak katliamını organize ediyor
aynı dinden insanları mezhep mezhep ayırıp
kardeşi kardeşe kırdırıyordu.
FAY HATLARI
Dün bunları yapan emperyalizm
hiç boş durmuyor bugün de
aramızdaki kuklaları eliyle
inanç dünyasının kutsallarını bir karikatür ile değersizleştiriyor
toplumun fay hatlarıyla oynayabiliyordu.
Bu karanlık güç bir eliyle
haddini aşan ve
dünyanın hiç bir yerinde kabul edilmesi
mümkün olmayan bir sözde karikatür ile
inançlara ve kutsallara hakaretler ettirir, saldırtırken
diğer eliyle
bazı başka provokatörleri de
dergiyi protesto edenlerin arasına sokuyor,
sanki böyle bir terbiyesizliği savunanlar da varmış
görüntüsü verdiriyordu.
Tüm bunlar olurken
bir başka hançerini de
karikatür dünyasına saplıyordu.
Peki ama
yetenek kadar
iyi bir zekanın da gerektiği karikatür dünyası
nasıl oluyordu da
peygamber efendimize
ve ona inanan müslüman dünyasına
bu denli saygısız olabiliyor
ve haddini bu kadar aşıyordu.
Tam da bir ve birlik olmamız gereken dönemde.