17 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ne biçim iş yahu!

Levent Kırca

Levent Kırca

Eski Yazar

A+ A-

Sigaraları içerler sokakta, izmaritleri de yerlere atarlar. Anlamakta güçlük çekiyorum. Bir zamandır Kadıköy’deyim. Seviyorum burasını. Tiyatrom burada, evim de. Bir de buldog köpeğim var. Erken saatte, sabahları onu işetmeye çıkarıyorum. Cebimizde poşetler, kakayı torbaya alıp ters yüz edip atıyoruz çöpe. Herkes öyle yapıyor. O saatlerde belediye çöpleri toplayıp, yolları süpürüp yıkıyor. Temizlik hizmetinde çalışan o güzel insanlar, yerleri adeta sabunlu sularla silip pırıl pırıl yapıyorlar Bahariye’yi. Bütün bu insanlarla selamlaşıp, hatırlaştıktan hatta kendilerine teşekkür ettikten sonra işyerleri kepenk açıyor. Entel dantel insanlar etrafı sarıyorlar. Deri çantalar, güzel bayanlar, yakışıklı beyler istila ediyor ortalığı. Giyim kuşam şahane. Sanki moda mecmualarından fırlamışlar. Etrafı parfüm kokuları sarıyor. Bu entelektüel kalabalıkla birlikte az önce emekçiler tarafından tertemiz edilen canım yollar sigara izmaritleriyle doluyor. Hepsi bir biçimde fırlatıp atıyor. İzmarit yağıyor gökten. Gözlerinin içine baka baka topluyorum izmaritleri. Ama anlayana rastlamıyorum. Ne kadar ayıp, ne kadar utanç verici. Görgüsüzlük, başka bir şey değil. Bu duruma üzülüyorum. Birkez daha hatırlatıyorum; sizin izmaritlerinizle kirlettiğiniz bir ortamda yaşamak istemiyoruz. İnsan, giyim kuşamla insan olmuyor. Beyinle, kafanın içiyle oluyor. Takdir sizin. Anlaşılan ben daha çok izmarit toplayacağım bu ülkede.  

Profesör Orhan Kural’ın dayak yemesine şaşmamak lazım. 

İNSANLIK NEREDE BAŞLAYIP NEREDE BİTİYOR? 

Bahariye Caddesi çok işlek, güzel bir cadde. Seviyorum. Gençler el ilanları dağıtıyorlar. Mağazaların, dil kurslarının, restoranların... Belli ki bu hizmetlerine karşı bir ücret alıyorlar. Belki bu ücret okul masraflarına da katkı oluyor. Düzgün, iyi giyimli gençler bu ilanları dağıtanlar. İlan dağıtanlardan, ilan almaya özen gösteriyorum. Bir kere herşeyden önce adabı muaşeret kuralı. Dağıtana saygı, yaşama saygı. Beni ilgilendirmese bile gençleri geri çevirmemek için güleryüzle alıyorum. İlanı, inceliyorum. En azından ilgileniyormuş gibi yapıyorum. İlanı cebime koyup, atacaksam bile çok sonra, uygun bir yerde atıyorum. “Günaydın” demekle, “Kolay gelsin” demekle eşdeğer bir saygı. Pek çok insan bu ilanı almadığı gibi, ilanı dağıtanlara da burun pisliği muamelesi yapıyor. Ne kaybedersin o ilanı alsan? O ilanı dağıtan senin çocuğun da olabilir. Yarın sen de kendinle ilgili bir ilan dağıttırabilirsin. Neyse bu da başka bir görgüsüzlük. Aydın insan yapmaz. Verileni alır, böylece iletişim sürer gider. Şimdi gelelim esas amacımıza. Benim öğrencilerim de gönüllü olarak tiyatronun ilanlarını dağıtıyor. Hepsi birbirinden iyi oyuncu olan bu gençler ilan dağıtırken yaşadıklarını gelip bana anlatırlar. Bir anlamda bana rapor ediyorlar. İlan dağıtırken Cem Davran’la karşılaşmışlar. Cem Bey elinin tersiyle itmiş ilanı. Vay görgüsüz. Ulan başka İstanbul yok oğlum. Öğreneceksen şimdi öğreneceksin. Eğer senin tiyatronun ilanlarını da birilerinin almasını istiyorsan sen de lütfedip alacaksın. Saygılı olacaksın. İşte bu yeniyetmeler bu yüzden bir şey olamıyorlar. Yine aynı öğrencilerim yakında bizim mahallede tiyatro yapacak Şevket Çoruh’la karşılaşıyorlar. Ben görsem tanımam, gençler tanıyor ve ısrarla ilan uzatıyorlar. Şevket Bey de itiyor elinin tersiyle ilanı. Bunlara ders vermek lazım. İşte ben ilk derslerini verdim. Bu kendilerini bir şey zannedenlere diğer dersler siz seyircilerden gelmeli. Takdir sizin... 

1 MAYIS 

İşçi Bayramı, dünyanın her yerinde doyasıya kutlanıyor. Bizde hayır. Ne biçim demokrasi bu? Hatta ileri demokrasi...
Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları