Yandex
07 Temmuz 2025 Pazartesi
İstanbul 25°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Şeytan olsan halktan dini nasıl soğuturdun?

Halim Gençoğlu

Halim Gençoğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Toplumların inanç sistemi, bireylerin ahlaki duruşu ve toplumsal huzur üzerinde belirleyici bir rol oynar. Ancak din, yalnızca bireysel bir inanç meselesi değil; aynı zamanda kültürel, sosyolojik ve psikolojik bir yapı taşıdır. Bu yüzden hem tarih boyunca hem de modern çağda dinin itibarsızlaştırılması, yalnızca inançla değil aynı zamanda insanla ve toplumla ilgili bir mesele olarak ortaya çıkar.

Yapay zekaya yönelttiğim provokatif ve kurguya dayalı bir sorudan yola çıkılarak bu konuyu analiz etmek istedim: "Sen şeytan olsan, dini halktan nasıl soğuturdun?" Bu soru, dinin zayıflatılma yöntemlerini analiz ederek, aslında dini ve toplumsal bağları nasıl güçlendirebileceğimiz konusunda tersinden bir bakış açısı sunmaktadır.

BİR DÜŞÜNCE DENEYİ ÜZERİNE SOHBET

A: Sana biraz sıra dışı bir soru sorsam?

B: Sor bakalım, hazır olduğumu sanıyorum.

A: Diyelim ki sen şeytansın... Halktan dini soğutmak istiyorsun. Ne yapardın?

B: Hmm... Bu aslında çok çarpıcı bir soru. Cevaplaması kolay değil ama aynı zamanda çok öğretici olabilir.

A: Evet, çünkü bu sorunun cevabı bize dinin nasıl korunması gerektiğini de gösteriyor.

ÖNCE DİN ADAMLARINI BOZARDIM

B: Herhalde ilk işim, din adına konuşan kişileri yozlaştırmak olurdu.

A: Yani imamlar, vaizler, hocalar mı?

B: Evet. Onları çıkarcı, kibirli, gösteriş düşkünü hale getirirdim. Lüks hayatlar yaşayan, halktan kopuk, halka tepeden bakan figürler yaratırdım.

A: Ve insanlar da “eğer dindarlık buysa ben almayayım” derdi...

B: Aynen öyle.

DİNİ AKLIN DÜŞMANIYMIŞ GİBİ GÖSTERİRDİM

A: Peki sonra?

B: Dini, sorgulamanın ve düşünmenin karşısına koyardım.

A: Nasıl yani?

B: Düşünen, soru soran herkes dışlansın isterdim. Böylece gençler “din ilerlemeye engeldir” desin.

A: Halbuki İslam’ın ilk emri “Oku”.

B: Evet ama onu unuttururdum.

İBADETİ YÜK HALİNE GETİRİRDİM

A: İbadetlere ne yapardın?

B: Onları ruhsuz ve sadece alışkanlık gibi gösterirdim.

A: Yani içselleştirilmeden yapılan namaz, oruç…

B: Evet. İnsanlar anlamını bilmeden ibadet etsin, sonunda “bu bana ne katıyor ki?” desin isterdim.

DİNİ PARÇALARA AYIRIRDIM

A: Mezhep, cemaat ayrılıkları?

B: En sevdiğim oyun alanı olurdu.

A: Kavga çıkarmak mı?

B: Elbette. “Sen Şii misin, Sünni misin, Selefi misin, Mevlevi misin?” deyip insanları birbirine düşürürdüm.

A: Oysa hepsi aynı Allah’a inanıyor…

B: Ama ben farklılıkları büyütürdüm ki düşmanlık üreyebilsin.

DİNİ KONUŞANLARIN SAYISINI ARTIRIR AMA BİLGİYİ AZALTIRDIM

A: Çok seslilik mi?

B: Evet, ama bilgi olmadan. Herkes konuşsun ama kimse okumamış olsun. Herkes din satsın ama kimse dindar olmasın.

A: Bilgi kirliliğiyle halkı bıktırmak…

B: En etkili yöntemlerden biri.

YENİ PUTLAR YARATIRDIM

A: Putlar mı?

B: Evet. Para, makam, şöhret… Bunlara tapar hale getirirdim insanları.

A: Modern putlar yani.

B: Aynen. İnsanlar, Allah’ı değil kredi kartı limitini konuşur hale gelsin isterdim.

AHLAKI DİNİN DIŞINA ATARDIM

A: En tehlikelisi bu olabilir.

B: Çünkü bir insan hem dindar hem ahlaksız olabilir gibi gösterilirse, din tamamen itibar kaybeder.

A: Ve insanlar “ahlaklı olmak için dine gerek yok” demeye başlar.

B: Aynen. Hedefe ulaşmış olurum.

TERSİNDEN BİR REHBER

A: Aslında bu sohbetin her cümlesi, şeytanın yöntemlerine karşı bir savunma hattı gibi.

B: Evet, çünkü bu kötücül stratejiler ne kadar açık edilirse, biz de o kadar uyanık olabiliriz.

A: Demek ki dine zarar vermek isteyenlerin değil, dini gerçekten yaşayanların örnekliğine ihtiyacımız var.

B: Aynen öyle. Dini sevdirmek, yasakla değil ahlakla, baskıyla değil anlayışla olur.

A: Son bir cümle?

B: Şeytanın yöntemlerini bilmeyen, onun oyuncağı olur.

Din şeytan Yapay zeka